Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 4: Geleceğin Ritmi

  Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 4: Geleceğin Ritmi  Seattle artık Mira’ya tanıdık bir vücut gibi geliyordu. Şehri ezberlemişti: sabahki sisin kalınlığı, ışığın pencere camında bıraktığı izler, laboratuvardaki bilgisayarın açılış sesi. Ama ezberlediği şeylerin arasında zaman yoktu. Çünkü zaman artık ölçülen değil, duyguyla dokunan bir şeydi. Yeni projesi “Zamanın Ritmi: Çocukluk, Teknoloji ve Hafıza” adını taşıyordu. Mira bu kez çocuklarla çalışacaktı. Toplumun geleceği olan zihinleri, zaman algısını nasıl şekillendiriyordu? Dijital çağ, anıları ne kadar hızlandırmıştı? Kalp atışları, parmak hareketleri, oyun süreleri — hepsi yeni bir bilimsel düzleme taşınıyordu. İlk katılımcı altı yaşında bir çocuktu. Laboratuvara girdiğinde Mira’yı tanımadı ama EEG cihazına gülümsedi. Mira’nın ilgisini çeken şey onun oyun oynarken zamanı nasıl hissettiğiydi. Dalgalar kaydedildi, ama Mira’nın zihninde çocuğun söylediği cümle kaldı: “Oyunun bitmesini istemediğimde zaman daha yavaş.” Bilimsel ...

Mira ve Zamanın İzinde – 3.Bölüm Sessizliğin Hafızası

  Mira ve Zamanın İzinde – 3.Bölüm Sessizliğin Hafızası Seattle’da gökyüzü griydi ama Mira’nın zihni tarihten taşan renklerle doluydu. Bilimsel yolculuğunun üçüncü adımına hazırlanıyordu. Yeni projesi artık bireylerle sınırlı değildi. Artık toplumun bastırılmış hafızasını inceliyordu. “Toplumsal travmalar zaman algısını nasıl şekillendirir?” sorusu, yalnızca bir akademik metin değil, Mira’nın annesinden kalan sessizliği çözme girişimiydi. Laboratuvarına geri dönerken telefonuna bir bildirim geldi: Türkiye’den bir belgesel yönetmeni, kolektif travmalar üzerine yaptığı yeni çalışmada Mira’nın bilimsel verilerini kullanmak istiyordu. “Zamanın sosyolojik katmanları ancak bilimle anlatılabilir,” diyordu mailde. Mira sustu. Bilim anlatmaksa, suskunluklar da veri olmalıydı. İlk katılımcılar geldi. Göçmenler, aktivistler, susturulmuş gazeteciler... EEG cihazları bu kez yalnızca bireysel acıları değil; toplumsal sessizlikleri kaydediyordu. Özellikle Türkiye’den gelen veriler Mira’yı derinde...

Mira ve Zamanın İzinde – İkinci Bölüm Kırılma Noktası

  Mira ve Zamanın İzinde – İkinci Bölüm Kırılma Noktası Seattle’ın sabahları soğuk ama Mira’nın zihni daha da serindi o gün. Günlerdir bilgisayar ekranına bakıyor, EEG dalgalarını izliyor, ama kendi içinde kıpırdamayan bir şeyin farkındaydı: zaman. Artık onu ölçen bir bilim insanı değil, onun içinde sıkışmış bir kadındı. Artık yalnızdı. Baskıcı ilişki sona ermişti, sessizce, çatışmasız ama yankı bırakarak. Sevgilisi gitmişti, ama sesi hâlâ evin duvarlarında gezinirken Mira, kendi sesinin yerini arıyordu. Washington Üniversitesi’nde başlattığı yeni araştırma, travma sonrası zaman algısının kültürel izlerini konu alıyordu. Bilimsel görünüyordu, ancak Mira biliyordu: bu çalışma bir veri toplama süreci değil, kendi kırık zamanını anlamlandırma çabasıydı. EEG cihazları, göz izleme yazılımları, çevresel etki ölçümleri… Hepsi dışarıdan bakıldığında akademikti ama içten içe bir terapi gibiydi. İlk katılımcı geldiğinde Mira, karşısında oturan kadının gözlerine bakarak zamanın ne kadar derin...

Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 1 . Zamanın Ardına Dönüş

  Bölüm 1 .  Zamanın Ardına Dönüş “ Zaman sadece geçmez… bazen bir kadının kalbinde yeniden doğar.” Seattle’ın sabahları gri olur. Gökyüzü kararsız, sokaklar sessiz. Sis, kentin üzerinde nazik bir ağırlık gibi salınırken, Mira penceresinden dışarıyı izliyordu. Dört yıl önce Türkiye’den ayrıldığında, bu kadar uzun süreceğini düşünmemişti özlemin. Amerika’da geçirdiği her yıl ona, yeni bir bilimsel keşfin yanında yeni bir yalnızlık da öğretmişti. Valizini açarken elleri duraksadı. En üstte, annesinin koyduğu küçük bir mektup vardı. Sararmış, çay kokan, mürekkebi biraz dağılmış. "Unutma kızım, senin içindeki ışık, dışarıdaki karanlıktan daha güçlü." Mira, mektubu göğsüne bastırdı. Işığa değil, inanmaya ihtiyacı vardı. Yeni haftanın deneyine odaklanması gerekiyordu. Washington Üniversitesi'ndeki Zaman Algısı Laboratuvarı, Mira'nın ikinci evi olmuştu. Ama bir evin sıcaklığı olmadan... sadece bir bilincin arayışındaki soğuk duvarlar. Deneyde insan beyninin geçmişi nasıl alg...

Duyuru

  Duyuru   Büyük Duyuru: “Mira ve Zamanın İzinde” Serisi Yarın Başlıyor!  Zamanın peşinden sadece bir saatin ibresi değil; suskun bir toplumun anıları, bir çocuğun gülüşü, rüyaların derinlikleri, doğanın ritmi, melodilerin duygusu ve kelimelerin büyülü dünyası çıkar. Yarın sizi on gün boyunca, her gün yayınlanacak yeni bir bölümle bu çok katmanlı yolculuğa davet ediyorum. Mira’nın bilime ve duygulara dokunan hikâyesi, bu kez okumaktan öte deneyimleyeceğiniz bir serüvene dönüşecek.   İşte sırayla keşfedeceğiniz bölümler:   - 1. Mira ve Zamanın İzinde – Zamanın Eşiğinde     • Mira’nın kendi geçmişine açılan kapı, travmaların zamanla nasıl oynadığını gösteriyor.   - 2. Mira ve Zamanın İzinde – Kırılma Noktası     • Toplumsal dönüşümlerin suskun anlarını bilimsel verilere dönüştüren güçlü bir hesaplaşma.   - 3. Mira ve Zamanın İzinde – Sessizliğin Hafızası     • Bir halkın bastırılmış za...

Bölüm 20 – Son Bölüm: Dinlenmenin Bilimi

  Bölüm 20 – Son Bölüm: Dinlenmenin Bilimi Mira’nın yolculuğu sona yaklaşıyordu. Bu serüven, mikroskobun altındaki dünyadan çok daha fazlasını keşfetmesini sağlamıştı. Bilimin sesi kadar, kendi kalbinin fısıltılarını da duymaya başlamıştı. Her deney, her düşünce, her bağ — onu büyütmüştü. Artık gözleri sadece keşfe değil, durmaya da açıldı. Okul yılı bitmişti. Mira’nın zihni dolu, ama bedeninde yorgunluğun ince bir titreşimi vardı. Annesi bir sabah onu usulca uyandırdı: “Hadi kızım, biraz dinlenme zamanı.” Mira şaşırdı. Bavulları hazırlamışlardı. Babası gülümsüyordu, kardeşi heyecanla güneş gözlüklerini takmıştı. Ailece sahil kasabasına doğru yola çıktılar. Bilimin yoğun temposundan uzak, doğanın ritmine doğru bir adım. Kumların arasında yürürken Mira hafifliği hissetti. Gözlerinin içi rahatlamanın serinliğiyle parlıyordu. Geceleri dalga sesleriyle uyuyordu; sabahları kahkahaların sıcaklığıyla uyanıyordu. Tatil onun için bir boşluk değil, bir onarım süreciydi. Bilimin öğrettiği gib...

Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya Bölüm 19: Yön Seçmek – Bilimle Kurulmuş Bir Hayalin Eşiğinde

  Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya   Bölüm 19: Yön Seçmek – Bilimle Kurulmuş Bir Hayalin Eşiğinde Okul koridorlarının duvarlarında koca koca afişler asılıydı: “Hedefin Ne? Hangi Liseyi Seçiyorsun?” Mira geçerken afişlere bakmadı. Sınıfa yürürken parmaklarını defterine vuruyordu. Aklında başka bir şey vardı: _“Ben nereden yürüyeceğim?” O hafta okulda bir kariyer danışmanı gelmişti. Her öğrenci kendi hedefini yazacaktı. Kimisi doktor olmak istiyordu, kimisi mühendis. Birkaç kişi oyunculuğu seçmişti. Mira kâğıda şöyle yazdı:  “Bilimle anlatan bir yol çizmek istiyorum. Belki biyoloji öğretmeni. Belki bilim yazarı. Belki çocuklara mikroskobun içindeki hikâyeleri anlatan biri…” Danışman, Mira’ya baktı.   “Bu kadar yaratıcı düşünebilmen güzel. Ama tek bir şey soracağım: Hedefin hem kalbinde hem planında olsun. Duygun kadar adımın da olsun.” Akşam ailece yemek yiyorlardı. Babası gazeteyi katladı. “Lise tercihleri yaklaşıyor. Mühendislik tabanlı bir liseyi düşüne...

Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya Bölüm 19: Yön Seçmek – Bilimle Kurulmuş Bir Hayalin Eşiğinde

  Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya   Bölüm 18: Bilimi Anlatmak – İlk Işık, İlk Söz, İlk Cesaret Sınıfta bir koşuşturma vardı. Panolar hazırlanıyor, masalara renkli deney düzenekleri konuyordu. Bugün “Bilim Günü”ydü ve Mira gönüllü olmuştu: küçük sınıflara basit bir deney gösterecek, anlatacaktı. Ama Mira sabah uyanırken içinde bir şeyin titrediğini hissetmişti. “Ya yanlış anlatırsam?” Ya saçma görünürsem?”  “Ben daha kendimi zor anlatıyorum...” Ama sonra dolabının içindeki mikroskobuna baktı. Yanında defteri, içinde aylarca yazılmış notlar. “Ben artık sadece izlemiyorum. Görüyorum. Ve… söyleyebilirim.” Hazırlıklar sırasında öğretmeni yanına geldi. “Mira, ne anlatmayı planlıyorsun?” “Nefes deneyini. Balonla akciğer modeli. Ama anlatırken sinirlenirlerse… ya sıkılırlarsa?” Öğretmeni eğildi: “Bilimi anlatmak, sadece bilgiyle değil kalple olur. Sen ne hissettiysen, onu anlat. Gözünle değil, iç sesinle göster. Merak, bulaşıcıdır.” O cümle Mira’nın kalbinde yankılandı. ...