Ana içeriğe atla

Duyuru

 


Duyuru 

 Büyük Duyuru: “Mira ve Zamanın İzinde” Serisi Yarın Başlıyor! 


Zamanın peşinden sadece bir saatin ibresi değil; suskun bir toplumun anıları, bir çocuğun gülüşü, rüyaların derinlikleri, doğanın ritmi, melodilerin duygusu ve kelimelerin büyülü dünyası çıkar. Yarın sizi on gün boyunca, her gün yayınlanacak yeni bir bölümle bu çok katmanlı yolculuğa davet ediyorum. Mira’nın bilime ve duygulara dokunan hikâyesi, bu kez okumaktan öte deneyimleyeceğiniz bir serüvene dönüşecek.  


İşte sırayla keşfedeceğiniz bölümler:  

- 1. Mira ve Zamanın İzinde – Zamanın Eşiğinde  

  • Mira’nın kendi geçmişine açılan kapı, travmaların zamanla nasıl oynadığını gösteriyor.  

- 2. Mira ve Zamanın İzinde – Kırılma Noktası  

  • Toplumsal dönüşümlerin suskun anlarını bilimsel verilere dönüştüren güçlü bir hesaplaşma.  

- 3. Mira ve Zamanın İzinde – Sessizliğin Hafızası  

  • Bir halkın bastırılmış zamanı, Mira’nın EEG kayıtlarında ses buluyor.  

- 4. Mira ve Zamanın İzinde – Geleceğin Ritmi  

  • Çocukların kalp atışları aracılığıyla geleceğin zaman algısı şekilleniyor.  

- 5. Mira ve Zamanın İzinde – Doğanın Ritmi  

  • Göçmen kuşlardan çam kozalağına, ekolojik döngülerde saklı süre deneyimi.  

- 6. Mira ve Zamanın İzinde – Düşlerin Ardındaki Zaman  

  • Rüyalar, bilinçaltı ve babasının sessiz cümlesi; uyku evrelerinde zaman nasıl akıyor?  

- 7. Mira ve Zamanın İzinde – Sesin Hatırlattığı Zaman  

  • Müzik ve melodiyle zaman genişler veya daralır; notalar geçmişi nasıl çağırıyor?  

- 8. Mira ve Zamanın İzinde – Kelimelerin Zamanı  

  • Dilin metaforları, hikâyelerin süresi; bir cümlede nasıl dakikalar saklanır?  

- 9. Mira ve Zamanın İzinde – Mekânın Hafızası  

  • Unutulmuş fabrikalardan şehir sokaklarına, mekânların içinde zaman nasıl hapsolur?  

- 10. Mira ve Zamanın İzinde – Zamanla Yazılan Hayat  

  • Kişisel ve kolektif hafızanın kesiştiği final, ödül, evlilik ve yeni bir hayata adım.  


Her gün saat 10:00’da yeni bölüm yayında olacak. Seriyi son kelimesine kadar takip edin, her bölümün altına beklentinizi, en çok hangi sahneyi merak ettiğinizi ve duygularınızı yorum olarak bırakın. Bu yolculuk sizinle tamamlanacak!

30.07.2025

Mesime Elif Ünalmış 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YARDIMLAŞMA

               YARDIMLAŞMA ⭐ Tayfun, diğer arkadaşlarıyla teneffüse çıkmış, okul bahçesinde oynuyordu. Etrafında durmaksızın koşturan çocuklara bakıyordu. Tayfun, sakin bir çocuk olduğundan genelde bir köşede oturup arkadaşlarını izliyordu. Tayfun, peşinde koşturan sınıf arkadaşının düştüğünü görünce yerinden fırlayarak yardıma koştu. Gökhan fena düşmüştü ve acı içinde kıvranıyordu. Hemen ardından nöbetçi öğretmen yetişti ve Gökhan'ın yardımına koştu. Öğretmen ambulansı çağırarak Gökhan'ın hastaneye gitmesini sağladı. Ambulansın gelmesini beklerken, komşulardan biri olan Tayfun'un annesi, Gökhan'a ve öğretmenlere yardımcı olmak için geldi. Tayfun, arkadaşı için çok üzülmüştü. O günden sonra, müdür bey çocukların kolektif oyunlar oynamaları için belli kurallar çerçevesinde güzel oyunlar oynamalarını teşvik edecek konuşmalar yaptı. Koşturmadan da güzel oyunlar oynayabileceklerini hatırlattı. Bu olay, Tayfun'un arkadaşlarına daha çok yardım etmeye ba...

KAVRAMSAL ÖYKÜLER

🌼  Sevgi🌼 Dilek, henüz 1. sınıfa gidiyordu. Sapsarı saçları ve mavi gözleriyle çok sevimliydi. Dilek, okulun açılmasıyla yeni arkadaşlar edinmiş ve okuluna iyice alışmaya başlamıştı. Yeni şeyler öğrenmek onu heyecanlandırıyordu. Okulu çok seviyordu ve arkadaşlarını da çok değerli buluyordu. Ancak en çok arkadaşı Semra'yı seviyordu. Semra'nın babası öğretmen olduğu için başka bir okula tayin olmuştu ve Semra'dan ayrılmak zorunda kaldı. Dilek bu duruma çok üzülmüştü. Ancak annesi durumu kabul etmesi için Dilek'i karşısına alarak durumu izah etti. Annesi, Dilek'in dilediği zaman Semra'yı arayabileceğini söyledi. Dilek bunun üzerine çok sevindi. O günden sonra bütün dikkatini okula vererek yeni şeyler öğrenmeye devam etti. Aradan geçen zaman içinde arkadaşlarını aramayı da ihmal etmedi. Dilek, yeni arkadaşlar edinmeye ve sınıfında daha aktif olmaya devam etti. Semra'yla da sık sık telefonla konuşarak bağlarını koparmadı. Okulda öğrendiği yeni bilgileri ve ya...

Hatay Depreminin İkinci Yıldönümü: Yıkımın ve Umudun İzleri

  Hatay'da depremin üzerinden iki yıl geçti. Ancak, bu doğal afetin açtığı yaralar hala sarılmayı bekliyor. Depremzedeler, yaşadıkları acıları ve çaresizlikleri unutamıyor. Onların hikayeleri, bizlere dayanışmanın ve insanlığın önemini hatırlatıyor. Depremde evlerini, sevdiklerini kaybeden insanlar, yeni bir hayat kurma çabası içinde. Bu zorlu süreçte, birbirlerine destek olarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Her şeye rağmen umutlarını yitirmeyen depremzedeler, yarınlara daha güçlü bakma arzusu taşıyor. Depremin getirdiği yıkımın ardından, hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışan bu insanların sesine kulak vermek ve onların yaşadığı zorlukları anlamak, hepimiz için bir sorumluluk. Bir daha bu acıların yaşanmaması için, toplum olarak bilinçli ve duyarlı olmalıyız. Bu yıldönümünde, depremzedelerin acılarını ve çaresizliklerini unutmamak için bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Yaşananlardan ders çıkararak, gelecekte daha sağlam adımlar atmalıyız. Bu süreçte en önemli şey, dayanışma v...