4. Bölüm. Aynadaki Ağaç
Zehirli ağacın laneti çözülmüş, çirkin kardeşler yüzlerinden değil kalplerinden güzelleşmişti. Kasabanın sessizliği ilk kez huzurdan kaynaklanıyor, rüzgâr dalların arasında korku değil, şükür fısıldıyordu. Ama Güven’in içinde silinmeyen bir yankı vardı: Ağaç ona dilek hakkı vermişti… ve o istememişti. O dileği isteyerek değil, susarak geri çevirmişti. Fakat fısıltılar toprağın altını boş yere dövmezdi. Bir gecedir rüyalarında o ağacın gövdesinde başka
bir ağaç beliriyordu: gözleri vardı. Gözleri onun kendi gözleriydi.
O sabah, Güven uyandığında bir değişiklik vardı. Evde her şey yerli yerindeydi ama dışarısı sessizdi, fazlaca sessiz. Gökyüzü griye yakın bir mor, kuşlar görünmüyordu. “Bugün hava farklı kokuyor,” dedi Fürüze. Nevra, “Bir sessizlik gelmiş, ama susmamış gibi,” dedi. Güven’in o gün kalbi nedenini bilmediği bir biçimde ağırdı. Ayakkabısını bağlarken parmaklarının ucunda taş gibi bir karıncalanma hissetti. O an dışarıdan bir ses gelmeden, içeriden bir çağrı duydu. Yalın bir fısıltı: “Oraya gel. Seninle konuşmam gerek.”
Ve Güven yürümeye başladı. Ayakları köy yoluna değil, eski yaylaya, anne ve babasının tanıştığı ağacın ardına yöneldi. Orada artık yedi farklı gövde vardı — daha önce lanetin yayıldığı kardeş ağaçlar. Ama şimdi, tam ortada bir ayna duruyordu. Gerçek bir ayna değil; su gibi görünen, ama taş gibi titremeyen bir yüzey. Ağaç dalları gökyüzünü yansıtıyor gibiydi ama Güven aynaya baktığında kendisini değil, yıllar önceki babasını gördü. Mehmet Efendi ayakta duruyordu, kucağında minik bir çocuk: Güven. Yanında Filiz vardı, yüzü gülümsüyordu. Güven, aynaya yaklaştı, elini uzattı… ama ayna çatlamadı, sadece içine çekildi.
Kendini bir anda başka bir ormanda buldu: ağaçların dalları yukarı değil, aşağıya uzuyordu. Toprak gök gibiydi, gökyüzü çamur. Ama Güven korkmadı. Çünkü her adımda birinin ayak izine bastığını hissediyordu. Karşısında yavaşça dönerek büyüyen bir ağaç vardı. Gövdesinde binlerce göz… ama sadece biri açıktı. Ve o göz, onun gözüydü. Ağaç konuşmaya başladı:
“Sana ilk meyveyi uzatmadım. Sen getirdin.”
Güven sustu. Kalbi hızlı atsa da dudakları kımıldamadı.
“Ağacın gövdesine su dökerken sen sadece beni değil, kendi kökünü de suladın. Şimdi sen, kendinin öte tarafındasın. Ne istersin?”
Güven bir şey istemek istemediğini söyledi. Ama ağaç cevap verdi:
“Bazen istememek, en büyük arzudur.”
Güven’in arkasında annesi belirdi, sadece gözleri. Babası elini uzattı, ama sesi yoktu. Ve sonra ağacın köklerinden altın sarısı bir tohum çıktı. Tohumun içinde bir nabız atıyordu.
Ağaç dedi ki: “Bu senin değil… senden sonra gelenindir. Ama yetişmesi için onu şimdi görmen gerek.”
Güven tohumu aldı. Eline dokunduğunda içinden bir kıvılcım geçti. Sonra her şey çözüldü. Ağaç susup uyudu. Göz kapandı.
Güven yeniden aynanın önünde buldu kendini. Ayakları çamura değmiyordu ama toprak kokusu burnundaydı. Aynada bu kez kendi yüzünü gördü. Ama gözleri farklıydı — daha eski, daha derin. Göğsünde tohum hâlâ çarpıyordu. Elini kalbine götürdü ve ilk kez şöyle düşündü:
“Ben sadece onların oğlu değilim. Ben bu toprağın geleceğine verilen sözüm.”
Köye döndüğünde vakit sabahın ilk ışıklarıydı. Ablaları onu karşılamak üzere kapıdaydı. Hiçbir şey sormadılar. Ama Güven gülümsedi:
“Her şey yolunda.”
Ve o gün... toprağın ıslak olduğu yere küçük bir çukur açtı. Tohumu oraya gömdü. Yanına bir not bıraktı:
“Sakın unutma: ışık bazen içinden geçer, sen gölgedesindir diye kaybolmaz.”
Ve kimse bunu görmedi.
Ama o gece, o tohumun üstünde ilk yaprak açıldı. Yaprak, annesinin adıyla birlikte titreşti: Filiz.
Mini Anket – Aynalar, Kökler ve Kendinle Yüzleşmek
1. Güven’in aynada annesini ve babasını değil, kendi gözünü görmesi sana ne düşündürdü?
▫️ Asıl yüzleşmemiz gereken kişi kendimizdir
▫️ Aileden gelen miras aslında içimizde saklıdır
▫️ Kendi gözünle bakamadığın sürece dünya bulanıktır
2. Zehirli ağacı suladığında Güven geçmişi affetmişti; peki, bu bölümde neyi affetti?
▫️ Kendi sessizliğini
▫️ Anne babasının gidişini
▫️ Kendine duyduğu kırgınlığı
▫️ Umut, her zaman görünmez ama vardır
▫️ Karanlık zamanlar bile ışığa hazırlık olabilir
▫️ Kendi içindeki ışığı görmek için bazen yalnız kalmak gerekir
💬 Yorumlarda yaz:
Güven’in bu yolculuğu sende hangi duyguyu büyüttü?
Ve eğer aynadaki ağaç sana “Ne istersin?” diye sorsaydı…
Ne cevap verirdin?
02.07.2025
Yazan; Mesime Elif Ünalmış
Yorumlar
Yorum Gönder
Merhaba sevgili okuyucular, paylaştığım hikayeler ve yazılar hakkındaki düşüncelerinizi çok merak ediyorum! Yorumlarınız benim için çok değerli. Lütfen görüşlerinizi ve önerilerinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Hep birlikte daha güzel bir topluluk oluşturalım! ✍️