#MiraVeZamanınİzinde #DoğanınRitmi #EkolojikZamanAlgısı #GöçmenKuşlar #ZamanVeDoğa #BiyolojikSaat #DuygusalBilim #BilimVeHafıza #Zamanınİzinde #MesimeElifÜnalmış #HikayeSerisi #BlogHikayesi #TürkYazarı #SEOHikaye #BilimselHikaye #RitimVeDuygu #ZamanınSessizliği #DoğaİleBilim #ÇamKozalağı #KuşGöçü #ÇocukÖyküleri #ÇocukMasalları #ÇocukHikayeleri #ÖyküMasal #KısaMasal #GüzelMasal #UykuMasalı
Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 6: Düşlerin Ardındaki Zaman
Uykuya dalmak bir geçiştir — seslerden sessizliğe, bilincin kenarından bilinçaltının derinliklerine. Mira bu geçişi artık sadece yaşamak değil, incelemek istiyordu. Yeni projesinin adı “Rüya Zamanı: Bilinçaltında Süre Algısı”ydı. EEG cihazları bu kez uyku evrelerini, REM dalgalarını, düşlerin ritmini takip edecekti. Ama Mira için asıl veri, uyanınca söylenen cümlelerde saklıydı.
Seattle’daki laboratuvarı karanlık odalara dönüşmüştü. Katılımcılar gece boyunca uyurken Mira onları gözlemliyordu. İlk veriler arasında bir detay vardı: Bir katılımcı rüyasında babasını gördüğünü söylemişti ve “Zaman durmuş gibiydi,” demişti. Mira bu cümleyi okurken kendi çocukluğundaki bir rüyayı hatırladı: Babasıyla birlikte deniz kıyısında yürüdükleri ve dalgaların sesinin hiç değişmediği o sessiz sahne.
Mira’nın babası hakkında pek konuşmazdı. O sessiz adam, çocukken birkaç kez anlatmıştı zamanla ilgili hikâyeler. “Zaman, su gibi,” demişti bir gün, “dalgalar hep ilerler ama bazen sana geri gelir.” O cümle Mira’nın rüyasına yerleşmişti. Şimdi onu bilimle anlamlandırmak istiyordu.
Bir gece Mira, EEG cihazını kendine bağladı. Uyuduğunda babasının sesi zihnine doldu: “Zamanı durduramazsın, ama dinleyebilirsin.” Uyandığında sistem REM evresinde ritmin sabit kaldığını, kalp atışlarının yavaşladığını gösteriyordu. Mira defterine şu cümleyi yazdı: “Babamın sessizliği bile veri oldu.”
O gün laboratuvara eski bir arkadaş geldi — ilk seriden tanıdığımız Arel. Artık belgesel yapımcısıydı. Mira’nın rüya-zaman projesini duymuş ve görselleştirmek istemişti. Karşılaşmaları duygusaldı. Mira gülümsedi, “Zaman seni yine önüme çıkardı.” Arel, kamerayı hazırlarken şöyle dedi: “Belki de rüyaların bizi buluşturma zamanı vardı.”
Arel’in belgeselinde Mira’nın EEG kayıtları, rüya sırasında anlatılan kelimeler ve çocukluk fotoğrafları birleşti. Babasının eski bir ses kaydı bulundu. “Mira, zaman sana iyi davransın,” diyordu. O kayıt, belgeselin fon müziğine dönüştü.
Rüyada geçen süre gerçek zamanla ölçülemiyordu ama Mira bir model geliştirdi: duygusal yoğunluğa göre zaman algısı değişiyordu. Sevgi dolu bir rüya daha kısa hissedilirken, korku içeren düşler uzuyordu. Bilinçaltı zamanın derinliklerini yeniden yazıyordu.
Arel ve Mira, bir sahnede birlikte kamera önüne geçti. Arel sordu: “Babana dair en unutulmaz zaman hangisiydi?” Mira sustu. Sonra dedi ki: “Uyurken onu duyduğum zamandı. Belki hiç yaşanmadı ama hep benimle.”
Son veriler sunum hâline getirildi. Mira konferansta bilimsel sonuçların ardından şunu söyledi: “Rüyalar, zamanın bize anlatmak istedikleridir. Ve bazen o anlatı bir babanın suskunluğunda gizlidir.”
Eve döndüğünde annesiyle telefonda konuştu. “Babamı rüyamda gördüm,” dedi. Annesi cevapladı: “O seni hep orada izliyor. Zamanın sessizliğinde.”
Günlüğüne şunu yazdı Mira:
“Zaman, uyanınca hatırladığın bir ses olabilir.”
O gece bilgisayarı kapattı. Işıkları söndürdü. Ve rüyanın onu götüreceği zamanın içine sessizce yürüdü.
Bu hikâye kişisel bir üretimdir. Lütfen emek ve yaratıcılığa saygı gösteriniz.”
06.08.2025
Mesime Elif Ünalmış
Yorumlar
Yorum Gönder
Merhaba sevgili okuyucular, paylaştığım hikayeler ve yazılar hakkındaki düşüncelerinizi çok merak ediyorum! Yorumlarınız benim için çok değerli. Lütfen görüşlerinizi ve önerilerinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Hep birlikte daha güzel bir topluluk oluşturalım! ✍️