Ana içeriğe atla

Ritim Şehri Kalp

 


Ritim Şehri Kalp


Fatih, konuşan organlar şehrindeki macerasına devam ediyordu. Mide ve Beyin’le yaptığı dostluk, ona daha sağlıklı seçimler yapma konusunda çok şey öğretmişti. Ama bir gün göğsünde ritmik bir melodi hissederek durdu. Bu melodiyi dinlemeye çalışırken bir ses yankılandı:  

"Ta-da! İşte buradayım! Ben senin Kalbin. Vücudun DJ’i, ritim ustası ve sevgi fabrikasının yöneticisi! Konuşan organlar şehrinde en keyifli sohbetleri benimle yapmaya hazır ol!"


Fatih bir kahkaha atarak cevap verdi: "Kalp, sen de mi? Söyle bakalım, senin için neler yapabilirim?"


Kalp, melodik bir şekilde konuşmaya başladı:  

"Ben ritimle çalışırım, Fatih. Doğru beslenirsen, ritim şovlarım harika olur. Ama yanlış seçimler yaparsan, 'vurmalı' bir kriz yaşayabiliriz. Mesela, avokado, ceviz, somon balığı ve ıspanak... Bunlar benim en sevdiğim orkestranın solistleri! Ayrıca kırmızı meyveler, özellikle nar ve çilek, damarlarımdaki nota akışını hızlandırır."


Fatih başını salladı: "Peki ya hoşlanmadıkların? Sen de biraz seçici misin?"


Kalp bir anda duraksadı ve dramatik bir tonda konuştu:  

"Seçiciyim, evet! Aşırı yağlı hamburgerler, trans yağlar ve bol tuz... Bunlar ritim bozan şarkılardır! Şekerli içecekler? Aman Tanrım, ritmimi tamamen alt üst eder. Eğer uzun bir konser vermemi istiyorsan, bu tür şeyleri hayatından çıkar, Fatih."


Tam o sırada Fatih, bir torba patates cipsine doğru uzanırken Kalp hızla seslendi:  

"Hey hey hey! O yağlı cipsler var ya, tam bir ritim sabotajcısı! Hem beni yavaşlatıyor, hem de seni yorgun bırakıyor. Hadi, bir avuç ceviz al ve ritim dansına geri dönelim!"


Fatih, Kalp’i dinlemeye karar verdi ve cevizlerle dolu bir kaseyi masasına koydu. Kalp neşeyle bağırdı:  

"İşte bu! Zihnin dans ediyor, mideni mutlu ediyorsun, ve ben ritimlerimde zirvedeyim. Herkes kazandı, bravo!"


Son olarak, Kalp fazla yiyenlere eğlenceli bir mesaj verdi:   

"Daha az ye, daha çok yaşa! Çünkü sağlıklı bir ritim, uzun bir konserin sırrıdır."

20.04.2025 

Mesime Elif Ünalmış  

Sorular ve Cevaplar


1. Kalp, Fatih'e hangi yiyecekleri önerdi?  

   - Avokado, ceviz, somon balığı, ıspanak ve kırmızı meyveler (nar ve çilek) gibi sağlıklı yiyecekleri önerdi.


2. Kalp, hangi yiyeceklerden hoşlanmadığını söyledi?  

   - Aşırı yağlı hamburgerler, trans yağlar, bol tuz ve şekerli içeceklerden hoşlanmadığını belirtti.


3. Fatih, Kalp’in uyarısına nasıl karşılık verdi? 

   - Cips yerine bir kase ceviz tercih ederek Kalp’i mutlu etti.


4. Kalp’in ritimle ilgili esprili mesajı neydi?  

   - Yanlış seçimler ritmi bozar, doğru beslenmek hayatı konser havasında tutar!


5. Kalp’in düzensiz beslenenlere verdiği tavsiye neydi?  

   - Daha az ye, daha çok yaşa; sağlıklı ritim, uzun bir konserin sırrıdır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YARDIMLAŞMA

               YARDIMLAŞMA ⭐ Tayfun, diğer arkadaşlarıyla teneffüse çıkmış, okul bahçesinde oynuyordu. Etrafında durmaksızın koşturan çocuklara bakıyordu. Tayfun, sakin bir çocuk olduğundan genelde bir köşede oturup arkadaşlarını izliyordu. Tayfun, peşinde koşturan sınıf arkadaşının düştüğünü görünce yerinden fırlayarak yardıma koştu. Gökhan fena düşmüştü ve acı içinde kıvranıyordu. Hemen ardından nöbetçi öğretmen yetişti ve Gökhan'ın yardımına koştu. Öğretmen ambulansı çağırarak Gökhan'ın hastaneye gitmesini sağladı. Ambulansın gelmesini beklerken, komşulardan biri olan Tayfun'un annesi, Gökhan'a ve öğretmenlere yardımcı olmak için geldi. Tayfun, arkadaşı için çok üzülmüştü. O günden sonra, müdür bey çocukların kolektif oyunlar oynamaları için belli kurallar çerçevesinde güzel oyunlar oynamalarını teşvik edecek konuşmalar yaptı. Koşturmadan da güzel oyunlar oynayabileceklerini hatırlattı. Bu olay, Tayfun'un arkadaşlarına daha çok yardım etmeye ba...

KAVRAMSAL ÖYKÜLER

🌼  Sevgi🌼 Dilek, henüz 1. sınıfa gidiyordu. Sapsarı saçları ve mavi gözleriyle çok sevimliydi. Dilek, okulun açılmasıyla yeni arkadaşlar edinmiş ve okuluna iyice alışmaya başlamıştı. Yeni şeyler öğrenmek onu heyecanlandırıyordu. Okulu çok seviyordu ve arkadaşlarını da çok değerli buluyordu. Ancak en çok arkadaşı Semra'yı seviyordu. Semra'nın babası öğretmen olduğu için başka bir okula tayin olmuştu ve Semra'dan ayrılmak zorunda kaldı. Dilek bu duruma çok üzülmüştü. Ancak annesi durumu kabul etmesi için Dilek'i karşısına alarak durumu izah etti. Annesi, Dilek'in dilediği zaman Semra'yı arayabileceğini söyledi. Dilek bunun üzerine çok sevindi. O günden sonra bütün dikkatini okula vererek yeni şeyler öğrenmeye devam etti. Aradan geçen zaman içinde arkadaşlarını aramayı da ihmal etmedi. Dilek, yeni arkadaşlar edinmeye ve sınıfında daha aktif olmaya devam etti. Semra'yla da sık sık telefonla konuşarak bağlarını koparmadı. Okulda öğrendiği yeni bilgileri ve ya...

Hatay Depreminin İkinci Yıldönümü: Yıkımın ve Umudun İzleri

  Hatay'da depremin üzerinden iki yıl geçti. Ancak, bu doğal afetin açtığı yaralar hala sarılmayı bekliyor. Depremzedeler, yaşadıkları acıları ve çaresizlikleri unutamıyor. Onların hikayeleri, bizlere dayanışmanın ve insanlığın önemini hatırlatıyor. Depremde evlerini, sevdiklerini kaybeden insanlar, yeni bir hayat kurma çabası içinde. Bu zorlu süreçte, birbirlerine destek olarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Her şeye rağmen umutlarını yitirmeyen depremzedeler, yarınlara daha güçlü bakma arzusu taşıyor. Depremin getirdiği yıkımın ardından, hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışan bu insanların sesine kulak vermek ve onların yaşadığı zorlukları anlamak, hepimiz için bir sorumluluk. Bir daha bu acıların yaşanmaması için, toplum olarak bilinçli ve duyarlı olmalıyız. Bu yıldönümünde, depremzedelerin acılarını ve çaresizliklerini unutmamak için bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Yaşananlardan ders çıkararak, gelecekte daha sağlam adımlar atmalıyız. Bu süreçte en önemli şey, dayanışma v...