Ana içeriğe atla

Nefes Şehri: Akciğerlerin Gücü!

 




Nefes Şehri: Akciğerlerin Gücü! 


Fatih, konuşan organlar şehrindeki macerasına tam gaz devam ediyordu. Bir sabah, derin bir nefes aldı ve ciğerlerini doldururken bir ses duydu:  

“Hey, nefesinle içeri girmeden önce kapıyı çalmayı düşündün mü, genç adam? Ben senin Akciğerin! Hava trafiğini yöneten ve seni hayatta tutan çift motorlu mucizelerim. Biraz konuşmamız lazım, zira işim hiç kolay değil!”  


Fatih şaşkınlıkla mırıldandı: "Akciğer mi? Şimdi de mi sen? Söyle bakalım, neler oluyor?" 


Akciğer hafif bir öksürükle giriş yaptı:  

“Fatih, bak şunu bilmelisin ki her nefes, bir melodidir. Ama kirli hava, sigara dumanı ve aşırı hareketsizlik benim orkestramı bozuyor. Sanki dans pistine çamur dökmüşsün gibi! Oysa temiz hava, doğada yürüyüşler ve bol su, benim en iyi partnerlerimdir. Ayrıca havuç, ceviz, ıspanak gibi nefes dostu yiyecekler de bana adeta doping etkisi yapar!”  


Fatih merakla sordu: “Peki, nelerden uzak durmam gerekiyor, ey Hava Orkestrasının şefi?” 


Akciğer bu kez ciddi bir tonla yanıt verdi:  

"İşte mesele bu, genç adam! Kirli havadan, sigara dumanından ve aşırı yağlı yiyeceklerden uzak dur. Şekerli ve gazlı içecekler de bana hiç iyi gelmez. Ayrıca hareketsizlik, benim için tam bir kabus! Lütfen benim için biraz kıpırda; yoksa beni tembelliğe mahkum edersin!”  


O sırada Fatih derin bir nefes alıp egzersiz yapmaya başladı. Akciğer sevinçle bağırdı:  

"Bravo, işte bu! Şimdi oksijen deposu doluyor, hava kanallarım tıkır tıkır çalışıyor. Harika bir dans performansı çıkarıyorum. Sen de kendini harika hissedeceksin!”  


Ama Fatih ara sıra abur cuburlara kayma eğilimi gösterince Akciğer ince bir espri patlattı:  

“Bak, Fatih. Akciğerler hava alır, cips değil. Yanlış yakıtla çalışmaya çalıştığımı düşün, bir araba bile bu kadar dayanamaz!”  


Son olarak, Akciğer hareketsiz ve kötü alışkanlıkları olanlara eğlenceli bir mesaj verdi:   

“Nefesini boşa harcama, yaşamı ciğerlerinden sev. Temiz hava, bol hareket ve sağlıklı seçimlerle rüzgar gibi yaşa!”

22.04.2025

Mesime Elif Ünalmış  

Sorular ve Cevaplar  


1. Akciğer, Fatih’e hangi yiyecekleri önerdi? 

   - Havuç, ceviz, ıspanak gibi nefes dostu yiyecekleri önerdi.  


2. Akciğer, hangi şeylerden hoşlanmadığını söyledi?

   - Kirli hava, sigara dumanı, aşırı yağlı yiyecekler ve gazlı içeceklerden hoşlanmadığını belirtti.  


3. Fatih, Akciğer’in uyarısıyla ne yaptı?  

   - Derin bir nefes alarak egzersiz yapmaya başladı ve hava kanallarını çalıştırdı.  


4. Akciğer’in abur cuburla ilgili esprisi neydi?  

    "Akciğerler hava alır, cips değil!" diyerek yanlış yakıt seçimine dikkat çekti.  


5. Akciğer’in sağlıklı yaşamla ilgili tavsiyesi neydi?

    “Temiz hava, bol hareket ve sağlıklı seçimlerle rüzgar gibi yaşa!” diyerek yaşam kalitesini artı

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YARDIMLAŞMA

               YARDIMLAŞMA ⭐ Tayfun, diğer arkadaşlarıyla teneffüse çıkmış, okul bahçesinde oynuyordu. Etrafında durmaksızın koşturan çocuklara bakıyordu. Tayfun, sakin bir çocuk olduğundan genelde bir köşede oturup arkadaşlarını izliyordu. Tayfun, peşinde koşturan sınıf arkadaşının düştüğünü görünce yerinden fırlayarak yardıma koştu. Gökhan fena düşmüştü ve acı içinde kıvranıyordu. Hemen ardından nöbetçi öğretmen yetişti ve Gökhan'ın yardımına koştu. Öğretmen ambulansı çağırarak Gökhan'ın hastaneye gitmesini sağladı. Ambulansın gelmesini beklerken, komşulardan biri olan Tayfun'un annesi, Gökhan'a ve öğretmenlere yardımcı olmak için geldi. Tayfun, arkadaşı için çok üzülmüştü. O günden sonra, müdür bey çocukların kolektif oyunlar oynamaları için belli kurallar çerçevesinde güzel oyunlar oynamalarını teşvik edecek konuşmalar yaptı. Koşturmadan da güzel oyunlar oynayabileceklerini hatırlattı. Bu olay, Tayfun'un arkadaşlarına daha çok yardım etmeye ba...

KAVRAMSAL ÖYKÜLER

🌼  Sevgi🌼 Dilek, henüz 1. sınıfa gidiyordu. Sapsarı saçları ve mavi gözleriyle çok sevimliydi. Dilek, okulun açılmasıyla yeni arkadaşlar edinmiş ve okuluna iyice alışmaya başlamıştı. Yeni şeyler öğrenmek onu heyecanlandırıyordu. Okulu çok seviyordu ve arkadaşlarını da çok değerli buluyordu. Ancak en çok arkadaşı Semra'yı seviyordu. Semra'nın babası öğretmen olduğu için başka bir okula tayin olmuştu ve Semra'dan ayrılmak zorunda kaldı. Dilek bu duruma çok üzülmüştü. Ancak annesi durumu kabul etmesi için Dilek'i karşısına alarak durumu izah etti. Annesi, Dilek'in dilediği zaman Semra'yı arayabileceğini söyledi. Dilek bunun üzerine çok sevindi. O günden sonra bütün dikkatini okula vererek yeni şeyler öğrenmeye devam etti. Aradan geçen zaman içinde arkadaşlarını aramayı da ihmal etmedi. Dilek, yeni arkadaşlar edinmeye ve sınıfında daha aktif olmaya devam etti. Semra'yla da sık sık telefonla konuşarak bağlarını koparmadı. Okulda öğrendiği yeni bilgileri ve ya...

Hatay Depreminin İkinci Yıldönümü: Yıkımın ve Umudun İzleri

  Hatay'da depremin üzerinden iki yıl geçti. Ancak, bu doğal afetin açtığı yaralar hala sarılmayı bekliyor. Depremzedeler, yaşadıkları acıları ve çaresizlikleri unutamıyor. Onların hikayeleri, bizlere dayanışmanın ve insanlığın önemini hatırlatıyor. Depremde evlerini, sevdiklerini kaybeden insanlar, yeni bir hayat kurma çabası içinde. Bu zorlu süreçte, birbirlerine destek olarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Her şeye rağmen umutlarını yitirmeyen depremzedeler, yarınlara daha güçlü bakma arzusu taşıyor. Depremin getirdiği yıkımın ardından, hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışan bu insanların sesine kulak vermek ve onların yaşadığı zorlukları anlamak, hepimiz için bir sorumluluk. Bir daha bu acıların yaşanmaması için, toplum olarak bilinçli ve duyarlı olmalıyız. Bu yıldönümünde, depremzedelerin acılarını ve çaresizliklerini unutmamak için bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Yaşananlardan ders çıkararak, gelecekte daha sağlam adımlar atmalıyız. Bu süreçte en önemli şey, dayanışma v...