Ana içeriğe atla

MİDE: Gurmelerin Sindirim Dostu

   



 Mide: 



Gurmelerin Sindirim Dostu


Bir gün Fatih, cips paketine uzanırken karnında tanıdık bir

kıpırtı hissetti. Mide, bu kez daha kararlı ve enerjik bir şekilde konuşmaya

başladı:  


"Hey, Fatih! Ben senin Miden. Sindirim fabrikasının

CEO'su. Senin için burada çok sıkı çalışıyorum ama şu cipsler ve gazlı

içecekler işi biraz fazla zorlaştırıyor. Artık biraz bana da kulak vermez

misin? Sadece tadını değil, sonuçlarını da düşün!"  


Fatih şaşkınca gülümsedi: "Peki, Mide. Neleri

seviyorsun, bana söyle de ona göre bir şeyler yapayım." 


Mide, ciddi bir edayla ama hafif bir mizah katmayı ihmal

etmeyerek anlatmaya başladı:  


"Bak, beni mutlu etmek istiyorsan şu lezzetlere

yönelmelisin: yoğurt, lif dolu tam tahıllı ekmekler, ferahlatıcı nane çayı,

muhteşem brokoli, ve tabii ki her şeyin kraliçesi: zeytinyağlı yemekler. Bunlar

sindirim işimi kolaylaştırır, enerji sağlar, hatta bazen beni dans

ettirir!"  


Fatih kahkaha attı. Ama Mide bir anda ciddi bir tona

geçti:  


"Şimdi sıra nelerden hoşlanmadığımı söylemeye geldi. Bu

konu önemli, Fatih. Aşırı yağlı, bol şekerli ve işlenmiş gıdalar, beni

yavaşlatır ve seni rahatsız eder. Hatta bazen şişkinlik partisi düzenlerim ve

bu hiç eğlenceli olmaz! Abur cubur demek, benim için işkence demek."  


Tam o sırada Fatih, gece yarısı yediği dürüm aklına gelince

midesinden hafif bir iç çekiş duydu:  


"Ay Fatih! Lütfen o gece dürümün sosuna biraz insaf et.

Aşırı baharatlar da bana zorlu bir maraton yaşatıyor."  


Fatih gülerek cevap verdi: "Tamam, Mide. Söz veriyorum

daha dikkatli olacağım." 


Mide de neşeyle mırıldandı: 


"Ah, işte şimdi dost olduk! Unutma, sindirim dostu

seçimler sadece benim değil, senin de hayatını kolaylaştırır. Çünkü biz bir

takımız. Ve sen mutlu olunca ben de mutlu olurum!"


Son olarak Mide, fazla yiyenler ve düzensiz beslenenler için

bir mesaj verdi:  


"Sofrayı neşeyle donat, ama aşırı yüklemeden. Fazla

yemek, mutluluğa açılan sindirim kapısını tıkar!"  


Mesime Elif Ünalmış 


Sorular ve Cevaplar


1. Mide, Fatih'e hangi yiyecekleri önerdi?


   - Yoğurt, tam

tahıllı ekmekler, nane çayı, brokoli ve zeytinyağlı yemekler gibi sağlıklı

yiyecekleri önerdi.  


2. Mide, hangi yiyeceklerden hoşlanmadığını söyledi? 



   - Aşırı yağlı, bol

şekerli ve işlenmiş gıdalardan, ayrıca aşırı baharatlı yemeklerden

hoşlanmadığını belirtti.  


3. Fatih, dürüm sosuyla ilgili ne öğrendi?  


   - Baharatları

abartmanın midesini zorladığını fark etti. 




 



4. Mide ve Fatih arasındaki ilişkinin mesajı nedir?  



   - Sağlıklı

seçimler, bedenin ve zihnin dengesini korur. Mide ve insan bir takım

gibidir!  



 



5. Midenin düzensiz beslenenlere verdiği tavsiye neydi? 



   - Fazla yemek,

mutluluğa açılan sindirim kapısını tıkar. 



 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YARDIMLAŞMA

               YARDIMLAŞMA ⭐ Tayfun, diğer arkadaşlarıyla teneffüse çıkmış, okul bahçesinde oynuyordu. Etrafında durmaksızın koşturan çocuklara bakıyordu. Tayfun, sakin bir çocuk olduğundan genelde bir köşede oturup arkadaşlarını izliyordu. Tayfun, peşinde koşturan sınıf arkadaşının düştüğünü görünce yerinden fırlayarak yardıma koştu. Gökhan fena düşmüştü ve acı içinde kıvranıyordu. Hemen ardından nöbetçi öğretmen yetişti ve Gökhan'ın yardımına koştu. Öğretmen ambulansı çağırarak Gökhan'ın hastaneye gitmesini sağladı. Ambulansın gelmesini beklerken, komşulardan biri olan Tayfun'un annesi, Gökhan'a ve öğretmenlere yardımcı olmak için geldi. Tayfun, arkadaşı için çok üzülmüştü. O günden sonra, müdür bey çocukların kolektif oyunlar oynamaları için belli kurallar çerçevesinde güzel oyunlar oynamalarını teşvik edecek konuşmalar yaptı. Koşturmadan da güzel oyunlar oynayabileceklerini hatırlattı. Bu olay, Tayfun'un arkadaşlarına daha çok yardım etmeye ba...

KAVRAMSAL ÖYKÜLER

🌼  Sevgi🌼 Dilek, henüz 1. sınıfa gidiyordu. Sapsarı saçları ve mavi gözleriyle çok sevimliydi. Dilek, okulun açılmasıyla yeni arkadaşlar edinmiş ve okuluna iyice alışmaya başlamıştı. Yeni şeyler öğrenmek onu heyecanlandırıyordu. Okulu çok seviyordu ve arkadaşlarını da çok değerli buluyordu. Ancak en çok arkadaşı Semra'yı seviyordu. Semra'nın babası öğretmen olduğu için başka bir okula tayin olmuştu ve Semra'dan ayrılmak zorunda kaldı. Dilek bu duruma çok üzülmüştü. Ancak annesi durumu kabul etmesi için Dilek'i karşısına alarak durumu izah etti. Annesi, Dilek'in dilediği zaman Semra'yı arayabileceğini söyledi. Dilek bunun üzerine çok sevindi. O günden sonra bütün dikkatini okula vererek yeni şeyler öğrenmeye devam etti. Aradan geçen zaman içinde arkadaşlarını aramayı da ihmal etmedi. Dilek, yeni arkadaşlar edinmeye ve sınıfında daha aktif olmaya devam etti. Semra'yla da sık sık telefonla konuşarak bağlarını koparmadı. Okulda öğrendiği yeni bilgileri ve ya...

Hatay Depreminin İkinci Yıldönümü: Yıkımın ve Umudun İzleri

  Hatay'da depremin üzerinden iki yıl geçti. Ancak, bu doğal afetin açtığı yaralar hala sarılmayı bekliyor. Depremzedeler, yaşadıkları acıları ve çaresizlikleri unutamıyor. Onların hikayeleri, bizlere dayanışmanın ve insanlığın önemini hatırlatıyor. Depremde evlerini, sevdiklerini kaybeden insanlar, yeni bir hayat kurma çabası içinde. Bu zorlu süreçte, birbirlerine destek olarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Her şeye rağmen umutlarını yitirmeyen depremzedeler, yarınlara daha güçlü bakma arzusu taşıyor. Depremin getirdiği yıkımın ardından, hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışan bu insanların sesine kulak vermek ve onların yaşadığı zorlukları anlamak, hepimiz için bir sorumluluk. Bir daha bu acıların yaşanmaması için, toplum olarak bilinçli ve duyarlı olmalıyız. Bu yıldönümünde, depremzedelerin acılarını ve çaresizliklerini unutmamak için bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Yaşananlardan ders çıkararak, gelecekte daha sağlam adımlar atmalıyız. Bu süreçte en önemli şey, dayanışma v...