BİRLİKTE ÇALIŞMANIN ZORLUKLARI
Sabahın erken saatlerinde kamp
alanında hafif bir telaş vardı. Çocuklar,
artık buraya iyice alışmışlardı ama
gerçek anlamda bir ekip olarak
çalışmaları gerektiği gerçeğiyle
yüzleşmeye başlıyorlardı. Kahvaltıda
herkes bir şeyler anlatmaya başlamıştı.
Sofia’nın sesi diğerlerinden bir tık daha yüksek çıktı:
"Tamam, dünkü bitki sensörleri harikaydı ama bugün ne
yapıyoruz? Biri bize söylesin!"
Fransız Camille, derin bir nefes alıp parmaklarını masaya
vurdu.
"Önce bir strateji belirlememiz gerek. Herkes kendini
tanıtmalı, kim ne yapabilir bilmiyoruz bile."
Emil başını sallayarak çatalıyla oynuyordu.
"Bazı şeyler fazla konuşuluyor. Ben mühendislik
kısmına bakarım, kim uğraşıyor?"
Tam bu sırada Katana, elinde kampın ilk çalışma planıyla
içeri girdi.
"Öğretmenler ekipleri ayırmış. Dört grup olacağız:
Enerji, Tarım, Teknoloji ve Çevre. Projelerimizi bu alanlara göre
belirleyeceğiz."
Bir an sessizlik oldu. Bu, ilk ciddi ekip
çalışmasıydı.
Çalışmalar başladığında, herkesin çalışma şeklinin
birbirinden ne kadar farklı olduğu anlaşıldı. Amerikalı Jake, konuya doğrudan
giriş yapıp sensörlerin nasıl çalışacağını anlatmaya başlarken, Japon Haruto
önce sayısal verileri incelemek istedi. "Hemen başlamayalım, verileri anlamamız lazım."
dedi Haruto. Jake kaşlarını kaldırarak ona baktı.
"Başlamazsak hiçbir şey yapamayız, sadece vakit
kaybederiz."
Bir an sessizlik oldu. Hemen ardından, Türk Mahir durumu
toparladı.
"Belki önce neye ihtiyacımız olduğuna bakmalı, sonra
hareket etmeliyiz. Eğer her iki yöntemi birleştirirsek hem bilgiyi hem hızı
kullanabiliriz."
Böylece, ekipler farklı bakış açılarını birleştirerek ilerlemeye başladı.
Öğlen saatlerinde Sofia ve Yasmin, su tasarrufu yapan
sensörleri test ediyordu. Ama Yasmin’in yaptığı ölçümler bir garipti. Sofia,
komik bir şekilde eğilerek tamamen yanlış hesapladığını fark etti.
"Su tankı tam burada ama sen hesapları yanlış yaptın!
Bize suyu kazandırmıyorsun, fazladan harcıyoruz!" diye güldü.
Yasmin başını kaşıdı ve elindeki küçük hesap makinesine
bakıp gülümsedi.
"Tamam, belki biraz daha dikkatli olmalıyım… Matematik
bazen bana oyun oynuyor!
O sırada Li, enerji ekibine katılmıştı. Ama Li’nin en büyük
sorunu… fazla sessiz olmasıydı.
"Biri bana ne yapmam gerektiğini söyleyebilir
mi?" diye kısık bir sesle sordu.
Çocuklar bir an sessiz kaldı, sonra Kenyalı Katana ona döndü
ve gülümseyerek elini uzattı.
"Öğretmenler bize anlatıyordu, ama biz burada
kendimizi keşfetmek zorundayız. Senin güçlü yönün ne?"
Li, önce cevap vermedi. Ama sonra gözlerini kocaman açarak
harika bir fikir sundu.
"Belki sensörleri sadece ölçüm için kullanmak yerine,
kendileri analiz yapıp en doğru veriyi önerebilirler!"
Bir an sessizlik oldu. Sonra herkes heyecanla konuşmaya
başladı. Bu fikri geliştirmek için hemen çalışmalara başladılar.
Günün sonunda, çocuklar birbirlerini daha iyi anlamaya
başlamıştı. Çatışmalar kaçınılmazdı, ancak her biri **birlikte çalışmayı
öğreniyordu.
Akşam yemeğinde herkes yorgun ama mutlu bir şekilde oturdu.
Sofia, büyük bir kahkaha atarak günün en eğlenceli anını hatırlattı.
"Yasmin, suyu hesaplarken dünya tarihinde en büyük
hatayı yaptı, resmen çölde musluk açtık!"
Herkes güldü. Yasmin gözlerini devirdi ama o da gülmekten
kendini alamıyordu.
Sinem Hanım çocuklara baktı ve içten bir şekilde şöyle
dedi:
"Bugün, ekip olarak çalışmanın ne kadar zor ama bir o kadar da eğlenceli olduğunu gördünüz. Birlikte sorunlar çözdünüz, fikirler
geliştirdiniz ve hata yaparak öğrendiniz. Ama unutmayın, bu sadece başlangıç.
Yarın, bu fikirleri daha büyük projelere dönüştüreceğiz."
Ve böylece çocuklar ertesi gün için heyecanla planlar
yapmaya başladılar. Şimdi sırada, ilk büyük bilim projelerinin hayata
geçirilmesi vardı.
28.05.2025
Mesime Elif Ünalmış
Yorumlar
Yorum Gönder
Merhaba sevgili okuyucular, paylaştığım hikayeler ve yazılar hakkındaki düşüncelerinizi çok merak ediyorum! Yorumlarınız benim için çok değerli. Lütfen görüşlerinizi ve önerilerinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Hep birlikte daha güzel bir topluluk oluşturalım! ✍️