Birinci Bölüm Kırılmadan Konuşmak: Hazal’ın İçsel Yolculuğu Hazal, sabahları erkenden uyanmayı alışkanlık haline getirmişti. Uykusuzluk onunla özdeşleşmişti artık; başını yastığa koyduğu anda zihni geçmişin sayfalarını açıyor, çocukluğunun izlerini birer sahne gibi önüne seriyordu. O sabah da farklı değildi. Odanın duvarlarında annesinin sabah ezanıyla mutfağa geçişi, babasının ayakkabılarını giyerken çıkardığı ses, kardeşlerinin uykulu mırıltıları yankılanıyordu. Ama Hazal artık bu sahnelerin sessiz izleyicisi değil, anlatıcısı olmak istiyordu. Kendi değerini keşfetmek onun için bir tercih değil, bir ihtiyaçtı. Yıllarca başkalarının tanımlarıyla yaşamıştı: “Sabırlısın”, “Fedakârsın”, “Örnek olmalısın.” Bu etiketler, kimliğini şekillendirmiş ama ruhunu yormuştu. Psikolojide buna dışsal tanımlama denir; birey başkalarının gözünden kendini tanımladığında, içsel boşluk kaçınılmaz olur. Hazal bu boşluğu artık taşıyamıyordu. Üniversite yıllarında felsefeye ilgi duymaya başlamıştı...
Gizemli Satırlar, masalların kalbinden, gezegenlerin sessizliğinden ve Mira’nın zaman yolculuğundan doğan bir anlatı evidir. Çocuklar ve edebiyat tutkunları için duygunun bilimle buluştuğu özgün öyküler sunar.