Ana içeriğe atla

8 bölüm Gölgeler ve Işık: Sonsuz Döngünün Başlangıcı Son Bölüm: Kötülüğün Mührü ve Kehanetin Sonsuz Uykuya Dalışı

 


Son Bölüm: Kötülüğün Mührü ve Kehanetin Sonsuz Uykuya Dalışı  


Kasaba, son büyük çatışmadan çıkmıştı.  

Umbra Noctis’in sonsuz karanlığı,  

Velmoria’nın zihinleri kontrol eden sisleri,  

Zyphora’nın ölümcül zehirleri,  

Nyxara’nın yıldızsız boşluğu,  

Malvera’nın şiddetli fırtınaları,  

Morganta’nın yıkıcı alevleri,  

Ve Serpenthia’nın aldatıcı illüzyonları,  Liora tarafından alt edilmişti.  

Ancak iyilik kraliçeleri bunu kalıcı hale getirmeliydi.  

Kötülüğün Mührü

İyilik kraliçeleri dünyanın en eski kutsal topraklarına doğru ilerledi.  

Kötülük kraliçeleri hapsedilmek üzere burada mühürlenecekti.  

Seraphine elini kaldırdı, Elyndra toprakların enerjisini kullanarak mühürü tamamladı, Noctavia gökleri açtı, ve Aurielle son ışığı yayarak bu karanlık varlıkları sonsuza dek durdurdu.  


Ve böylece, kötülüğün yedi yüzü, kadim mühürlerin ardına kilitlendi.  


Ancak iyilik kraliçeleri biliyordu…  

Bu sonsuz bir mühür değil. Kötülük yeniden uyandığında, biz burada olmalıyız." 

Liora’nın Uykuya Dalışı 

Kasaba halkı artık barış içindeydi.  

Ancak Liora’nın görevi sona ermişti.  

Seraphine, onu kollarına aldı ve halkın ortasına geçti.  

İnsanlar sessizdi, çünkü bir mucizenin sona erdiğini hissetmişlerdi.  

Liora hafifçe gözlerini kapadı.  

Ve o an, bedeni ışığa dönüştü.  


İyilik kraliçeleri biliyordu…  

"Kehanet tamamlandı. Ama her şey sona ermez. Kötülük geri döndüğünde, Liora yeniden doğacak." 

Geleceğin Koruyucuları 

İyilik kraliçeleri görevlerine devam edecekti.  

Seraphine, Elyndra, Noctavia ve Aurielle, dünyayı izleyip koruyacaklardı.  

Halk artık kötülükten özgürdü, ancak biliyorlardı ki…  

"Bir gün, karanlık yeniden yükselecek. Ve o zaman, Liora başka bir bedende yeniden doğacak."


Ve gün batarken, dünya sonsuz döngüsüne bir kez daha adım attı.  

21.06.2025

Mesime Elif Ünalmış 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YARDIMLAŞMA

               YARDIMLAŞMA ⭐ Tayfun, diğer arkadaşlarıyla teneffüse çıkmış, okul bahçesinde oynuyordu. Etrafında durmaksızın koşturan çocuklara bakıyordu. Tayfun, sakin bir çocuk olduğundan genelde bir köşede oturup arkadaşlarını izliyordu. Tayfun, peşinde koşturan sınıf arkadaşının düştüğünü görünce yerinden fırlayarak yardıma koştu. Gökhan fena düşmüştü ve acı içinde kıvranıyordu. Hemen ardından nöbetçi öğretmen yetişti ve Gökhan'ın yardımına koştu. Öğretmen ambulansı çağırarak Gökhan'ın hastaneye gitmesini sağladı. Ambulansın gelmesini beklerken, komşulardan biri olan Tayfun'un annesi, Gökhan'a ve öğretmenlere yardımcı olmak için geldi. Tayfun, arkadaşı için çok üzülmüştü. O günden sonra, müdür bey çocukların kolektif oyunlar oynamaları için belli kurallar çerçevesinde güzel oyunlar oynamalarını teşvik edecek konuşmalar yaptı. Koşturmadan da güzel oyunlar oynayabileceklerini hatırlattı. Bu olay, Tayfun'un arkadaşlarına daha çok yardım etmeye ba...

KAVRAMSAL ÖYKÜLER

🌼  Sevgi🌼 Dilek, henüz 1. sınıfa gidiyordu. Sapsarı saçları ve mavi gözleriyle çok sevimliydi. Dilek, okulun açılmasıyla yeni arkadaşlar edinmiş ve okuluna iyice alışmaya başlamıştı. Yeni şeyler öğrenmek onu heyecanlandırıyordu. Okulu çok seviyordu ve arkadaşlarını da çok değerli buluyordu. Ancak en çok arkadaşı Semra'yı seviyordu. Semra'nın babası öğretmen olduğu için başka bir okula tayin olmuştu ve Semra'dan ayrılmak zorunda kaldı. Dilek bu duruma çok üzülmüştü. Ancak annesi durumu kabul etmesi için Dilek'i karşısına alarak durumu izah etti. Annesi, Dilek'in dilediği zaman Semra'yı arayabileceğini söyledi. Dilek bunun üzerine çok sevindi. O günden sonra bütün dikkatini okula vererek yeni şeyler öğrenmeye devam etti. Aradan geçen zaman içinde arkadaşlarını aramayı da ihmal etmedi. Dilek, yeni arkadaşlar edinmeye ve sınıfında daha aktif olmaya devam etti. Semra'yla da sık sık telefonla konuşarak bağlarını koparmadı. Okulda öğrendiği yeni bilgileri ve ya...

Hatay Depreminin İkinci Yıldönümü: Yıkımın ve Umudun İzleri

  Hatay'da depremin üzerinden iki yıl geçti. Ancak, bu doğal afetin açtığı yaralar hala sarılmayı bekliyor. Depremzedeler, yaşadıkları acıları ve çaresizlikleri unutamıyor. Onların hikayeleri, bizlere dayanışmanın ve insanlığın önemini hatırlatıyor. Depremde evlerini, sevdiklerini kaybeden insanlar, yeni bir hayat kurma çabası içinde. Bu zorlu süreçte, birbirlerine destek olarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Her şeye rağmen umutlarını yitirmeyen depremzedeler, yarınlara daha güçlü bakma arzusu taşıyor. Depremin getirdiği yıkımın ardından, hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışan bu insanların sesine kulak vermek ve onların yaşadığı zorlukları anlamak, hepimiz için bir sorumluluk. Bir daha bu acıların yaşanmaması için, toplum olarak bilinçli ve duyarlı olmalıyız. Bu yıldönümünde, depremzedelerin acılarını ve çaresizliklerini unutmamak için bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Yaşananlardan ders çıkararak, gelecekte daha sağlam adımlar atmalıyız. Bu süreçte en önemli şey, dayanışma v...