Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sevgili okurlarım,

   Sevgili okurlarım Uzun süredir sessizliğimi fark etmiş olabilirsiniz. Ne yazık ki bazı teknik aksaklıklar nedeniyle blogda yeni içerikler paylaşamadım. Bu süreçte sizlerden uzak kalmak benim için oldukça zorlayıcıydı; hikâyelerin sesini duymak, yorumlarınızı okumak ve birlikte düşünmek en büyük motivasyonum. Sorunları çözmek için yoğun bir şekilde çalışıyorum ve çok yakında kaldığımız yerden, hatta daha da derin bir yerden devam edeceğim. Sabırla bekleyen, desteğini esirgemeyen herkese içtenlikle teşekkür ederim.   Yeni yazılarda buluşmak üzere… 25.09.2025 Mesime Elif Ünalmış 
  Son bölüm  Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 10: Zamanla Yazılan Hayat Seattle Üniversitesi’nin büyük konferans salonu doluydu. Işıklar altında Mira sahneye çıkmadan önce, sunum kartlarına değil; kalbine dokunuyordu. On yıl süren yolculuğu, zamanın sesini arayan bir bilim kadını olarak başlamış; çocukların düşlerinden, babasının suskunluğundan, toplumun sessizliğinden, doğanın ritminden, anlatıların gölgesinden geçerek buraya ulaşmıştı. Bu son sunum bir kapanış değildi. Zamanla yazılan bir hayatın başlangıcıydı. Yeni projesi “Zamanın Birleştirici Hafızası: Kişisel ve Kolektif Süre Algısının Kesiti” adını taşıyordu. Bu, Mira’nın önceki araştırmalarının hepsini birbirine bağlayan büyük veriydi. Müzik, rüya, mekân, anlatı, çocukluk, travma… Hepsi tek bir soruda buluşuyordu:    “Zamanı biz mi yaratıyoruz, yoksa o mu bizi yazıyor?” Sunumda bir sahnede Mira, eski EEG kayıtlarını sesle eşleştirdi. Babasının sesinden alınan ritim, bir çocuk şarkısıyla buluşuyor; doğadan ...

Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 9: Mekânın Hafızası

Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 9: Mekânın Hafızası  Seattle’da sabah ışığı binanın taş duvarına vurduğunda Mira içeri giriyordu. Laboratuvardan farklıydı burası: eski bir yapı, zamanın kendini saklamayı sevdiği türden. Yeni projesi “Zamanın Mekânsal Hafızası” adını taşıyordu. İnsanlar belirli yerlerde zamanı nasıl algılıyorlardı? Travmatik mekânlarda zaman sıkışıyor muydu? Unutulan sokaklarda süre silikleşiyor muydu? Araştırma, terk edilmiş yerler üzerine kuruluydu. Mira, şehirdeki eski bir tütün fabrikasını veri alanı seçti. Binanın duvarlarında tarih vardı ama zaman akmıyordu. İlk gözlemi şöyle oldu: “Burada insanlar eskiden çalışırdı. Şimdi kimse konuşmuyor. Zaman bile susmuş.” EEG cihazı taşınabilir hâle getirilmişti. Katılımcılar binaya girdiğinde Mira onların beyin dalgalarını kaydetti. Bir kadın, çocukken buradan yürüyerek okula gittiğini söyledi. Cihaz sinyal verdi: zaman algısı belirginleşti. Bir başka katılımcı gözyaşı döktü; babası burada çalışırken hayatını kaybetmişti....

Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 8: Kelimelerin Zamanı

Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 8: Kelimelerin Zamanı Seattle’a hafif bir sis çökmüştü. Mira sabah kahvesini alırken, kelimelerin zamanla kurduğu ilişkiyi düşünüyordu. Artık ritim, ses, düşler ve doğadan sonra sıra anlatıdaydı. Yeni projesi “Anlatının Süresi: Dil, Hafıza ve Zaman Algısı” idi. Bu kez nesnel veriler kadar metaforlar, hikâyeler ve dil örüntüleri üzerine çalışıyordu. Çünkü bir cümlede geçen zaman, bir grafik kadar güçlü olabilir, hatta daha fazlasını anlatabilirdi. Laboratuvarda farklı kültürlerden gelen metinleri analiz ediyordu. Türkçede “zaman akar”, İngilizcede “time flies”, Japoncada “toki ga nagareru”… Her dil, zamanı başka türlü tarif ediyordu. Bu tanımlamalar beyin dalgalarında karşılık bulabiliyordu. EEG cihazıyla dinlenen bir masal, farklı zaman algılarını ortaya çıkarıyordu. Bir yaşlı kadın, çocukken dinlediği hikâyeyi duyunca gözleri doldu: “O anlatı bitmesin isterdim. Zaman orada dururdu.” Mira’nın annesi bu bölümün görünmeyen ortağıydı. Küçükken Mira’ya anlatt...

Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 7: Sesin Hatırlattığı Zaman

  Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 7: Sesin Hatırlattığı Zaman Seattle’da bir sabah Mira laboratuvara girdiğinde sessizlik çoktan çözülmeye başlamıştı. Duvarlarda ritim analizi grafikleri, yerde ses kayıt cihazları, pencerede rüzgârın hışırtısına karışan notalar... Artık zaman yalnızca beynin içinde değil, müziğin akışında da vardı. Yeni projesi “Sesin Ritmi: Müzikal Hafıza ve Zaman Algısı” adını taşıyordu. İnsanların müzikle nasıl bir zaman deneyimi yaşadığını araştıracaktı. Ama içinde başka bir kırılma vardı. Babasının sesinden sonra şimdi onun sessizliğini duymaya başlamıştı. İlk katılımcılar sesi zamanla eşleştirme testlerine alındı. Mira klasik müzik, doğa sesleri ve çocuksu melodilerle insanlarda süre algısının nasıl değiştiğini gözlemliyordu. Bir kadın Beethoven dinlerken “Geçmişim gibi hissediyorum,” dedi. Başka biri çocukluğundaki ninninin ritmini duyduğunda gözleri doldu. Veri dosyası bu cümlelerle büyüyordu ama Mira onları grafiğe değil, günlüğüne yazıyordu. Çünkü artık za...

#MiraVeZamanınİzinde #DoğanınRitmi #EkolojikZamanAlgısı #GöçmenKuşlar #ZamanVeDoğa #BiyolojikSaat #DuygusalBilim #BilimVeHafıza #Zamanınİzinde #MesimeElifÜnalmış #HikayeSerisi #BlogHikayesi #TürkYazarı #SEOHikaye #BilimselHikaye #RitimVeDuygu #ZamanınSessizliği #DoğaİleBilim #ÇamKozalağı #KuşGöçü #ÇocukÖyküleri #ÇocukMasalları #ÇocukHikayeleri #ÖyküMasal #KısaMasal #GüzelMasal #UykuMasalı

  Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 6: Düşlerin Ardındaki Zaman Uykuya dalmak bir geçiştir — seslerden sessizliğe, bilincin kenarından bilinçaltının derinliklerine. Mira bu geçişi artık sadece yaşamak değil, incelemek istiyordu. Yeni projesinin adı “Rüya Zamanı: Bilinçaltında Süre Algısı”ydı. EEG cihazları bu kez uyku evrelerini, REM dalgalarını, düşlerin ritmini takip edecekti. Ama Mira için asıl veri, uyanınca söylenen cümlelerde saklıydı. Seattle’daki laboratuvarı karanlık odalara dönüşmüştü. Katılımcılar gece boyunca uyurken Mira onları gözlemliyordu. İlk veriler arasında bir detay vardı: Bir katılımcı rüyasında babasını gördüğünü söylemişti ve “Zaman durmuş gibiydi,” demişti. Mira bu cümleyi okurken kendi çocukluğundaki bir rüyayı hatırladı: Babasıyla birlikte deniz kıyısında yürüdükleri ve dalgaların sesinin hiç değişmediği o sessiz sahne. Mira’nın babası hakkında pek konuşmazdı. O sessiz adam, çocukken birkaç kez anlatmıştı zamanla ilgili hikâyeler. “Zaman, su gibi,” demişti bi...

Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 5: Doğanın Ritmi

  Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 5: Doğanın Ritmi Seattle’da rüzgâr yaprakları taşırken Mira laboratuvarın camından dışarıya baktı. Zamanı artık dalgalarla değil, rüzgârla ölçmek istiyordu. İnsan bedeninin ritmini anlamıştı; toplumun sessizliğini yazmıştı; çocukların kalp atışlarında geleceği görmüştü. Şimdi sıra doğadaydı. Zaman doğada nasıl akıyordu? Göçmen kuşlar saatle değil, sezgiyle mi uçuyordu? Ağaçlar yapraklarını neye göre döküyordu? Mira’nın yeni sorusu, bilimin ritmini sessizliğe dönüştürüyordu. Yeni projesi “Ekolojik Zaman Algısı: Doğa, Hafıza ve Dönüşüm” adını taşıyordu. İlk veri seti göçmen kuşların uydu takip sistemiyle elde edilen saat aralıklarını içeriyordu. Ama Mira bu rakamları değil, ritmi arıyordu. Kuşlar her yıl aynı saatte dönüyorlardı. Peki neden o saat? Biyolojik saat mi? Güneşin eğimi mi? Yoksa yaşanmışlığın dokusu mu? Bir ornitologla görüştü. Kuşların bazen birkaç dakika sapmalarla uçtuğunu, ama stresli bölgelerde bu sapmanın saatlere dönüştüğünü öğrendi...

Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 4: Geleceğin Ritmi

  Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 4: Geleceğin Ritmi  Seattle artık Mira’ya tanıdık bir vücut gibi geliyordu. Şehri ezberlemişti: sabahki sisin kalınlığı, ışığın pencere camında bıraktığı izler, laboratuvardaki bilgisayarın açılış sesi. Ama ezberlediği şeylerin arasında zaman yoktu. Çünkü zaman artık ölçülen değil, duyguyla dokunan bir şeydi. Yeni projesi “Zamanın Ritmi: Çocukluk, Teknoloji ve Hafıza” adını taşıyordu. Mira bu kez çocuklarla çalışacaktı. Toplumun geleceği olan zihinleri, zaman algısını nasıl şekillendiriyordu? Dijital çağ, anıları ne kadar hızlandırmıştı? Kalp atışları, parmak hareketleri, oyun süreleri — hepsi yeni bir bilimsel düzleme taşınıyordu. İlk katılımcı altı yaşında bir çocuktu. Laboratuvara girdiğinde Mira’yı tanımadı ama EEG cihazına gülümsedi. Mira’nın ilgisini çeken şey onun oyun oynarken zamanı nasıl hissettiğiydi. Dalgalar kaydedildi, ama Mira’nın zihninde çocuğun söylediği cümle kaldı: “Oyunun bitmesini istemediğimde zaman daha yavaş.” Bilimsel ...

Mira ve Zamanın İzinde – 3.Bölüm Sessizliğin Hafızası

  Mira ve Zamanın İzinde – 3.Bölüm Sessizliğin Hafızası Seattle’da gökyüzü griydi ama Mira’nın zihni tarihten taşan renklerle doluydu. Bilimsel yolculuğunun üçüncü adımına hazırlanıyordu. Yeni projesi artık bireylerle sınırlı değildi. Artık toplumun bastırılmış hafızasını inceliyordu. “Toplumsal travmalar zaman algısını nasıl şekillendirir?” sorusu, yalnızca bir akademik metin değil, Mira’nın annesinden kalan sessizliği çözme girişimiydi. Laboratuvarına geri dönerken telefonuna bir bildirim geldi: Türkiye’den bir belgesel yönetmeni, kolektif travmalar üzerine yaptığı yeni çalışmada Mira’nın bilimsel verilerini kullanmak istiyordu. “Zamanın sosyolojik katmanları ancak bilimle anlatılabilir,” diyordu mailde. Mira sustu. Bilim anlatmaksa, suskunluklar da veri olmalıydı. İlk katılımcılar geldi. Göçmenler, aktivistler, susturulmuş gazeteciler... EEG cihazları bu kez yalnızca bireysel acıları değil; toplumsal sessizlikleri kaydediyordu. Özellikle Türkiye’den gelen veriler Mira’yı derinde...

Mira ve Zamanın İzinde – İkinci Bölüm Kırılma Noktası

  Mira ve Zamanın İzinde – İkinci Bölüm Kırılma Noktası Seattle’ın sabahları soğuk ama Mira’nın zihni daha da serindi o gün. Günlerdir bilgisayar ekranına bakıyor, EEG dalgalarını izliyor, ama kendi içinde kıpırdamayan bir şeyin farkındaydı: zaman. Artık onu ölçen bir bilim insanı değil, onun içinde sıkışmış bir kadındı. Artık yalnızdı. Baskıcı ilişki sona ermişti, sessizce, çatışmasız ama yankı bırakarak. Sevgilisi gitmişti, ama sesi hâlâ evin duvarlarında gezinirken Mira, kendi sesinin yerini arıyordu. Washington Üniversitesi’nde başlattığı yeni araştırma, travma sonrası zaman algısının kültürel izlerini konu alıyordu. Bilimsel görünüyordu, ancak Mira biliyordu: bu çalışma bir veri toplama süreci değil, kendi kırık zamanını anlamlandırma çabasıydı. EEG cihazları, göz izleme yazılımları, çevresel etki ölçümleri… Hepsi dışarıdan bakıldığında akademikti ama içten içe bir terapi gibiydi. İlk katılımcı geldiğinde Mira, karşısında oturan kadının gözlerine bakarak zamanın ne kadar derin...

Mira ve Zamanın İzinde – Bölüm 1 . Zamanın Ardına Dönüş

  Bölüm 1 .  Zamanın Ardına Dönüş “ Zaman sadece geçmez… bazen bir kadının kalbinde yeniden doğar.” Seattle’ın sabahları gri olur. Gökyüzü kararsız, sokaklar sessiz. Sis, kentin üzerinde nazik bir ağırlık gibi salınırken, Mira penceresinden dışarıyı izliyordu. Dört yıl önce Türkiye’den ayrıldığında, bu kadar uzun süreceğini düşünmemişti özlemin. Amerika’da geçirdiği her yıl ona, yeni bir bilimsel keşfin yanında yeni bir yalnızlık da öğretmişti. Valizini açarken elleri duraksadı. En üstte, annesinin koyduğu küçük bir mektup vardı. Sararmış, çay kokan, mürekkebi biraz dağılmış. "Unutma kızım, senin içindeki ışık, dışarıdaki karanlıktan daha güçlü." Mira, mektubu göğsüne bastırdı. Işığa değil, inanmaya ihtiyacı vardı. Yeni haftanın deneyine odaklanması gerekiyordu. Washington Üniversitesi'ndeki Zaman Algısı Laboratuvarı, Mira'nın ikinci evi olmuştu. Ama bir evin sıcaklığı olmadan... sadece bir bilincin arayışındaki soğuk duvarlar. Deneyde insan beyninin geçmişi nasıl alg...

Duyuru

  Duyuru   Büyük Duyuru: “Mira ve Zamanın İzinde” Serisi Yarın Başlıyor!  Zamanın peşinden sadece bir saatin ibresi değil; suskun bir toplumun anıları, bir çocuğun gülüşü, rüyaların derinlikleri, doğanın ritmi, melodilerin duygusu ve kelimelerin büyülü dünyası çıkar. Yarın sizi on gün boyunca, her gün yayınlanacak yeni bir bölümle bu çok katmanlı yolculuğa davet ediyorum. Mira’nın bilime ve duygulara dokunan hikâyesi, bu kez okumaktan öte deneyimleyeceğiniz bir serüvene dönüşecek.   İşte sırayla keşfedeceğiniz bölümler:   - 1. Mira ve Zamanın İzinde – Zamanın Eşiğinde     • Mira’nın kendi geçmişine açılan kapı, travmaların zamanla nasıl oynadığını gösteriyor.   - 2. Mira ve Zamanın İzinde – Kırılma Noktası     • Toplumsal dönüşümlerin suskun anlarını bilimsel verilere dönüştüren güçlü bir hesaplaşma.   - 3. Mira ve Zamanın İzinde – Sessizliğin Hafızası     • Bir halkın bastırılmış za...

Bölüm 20 – Son Bölüm: Dinlenmenin Bilimi

  Bölüm 20 – Son Bölüm: Dinlenmenin Bilimi Mira’nın yolculuğu sona yaklaşıyordu. Bu serüven, mikroskobun altındaki dünyadan çok daha fazlasını keşfetmesini sağlamıştı. Bilimin sesi kadar, kendi kalbinin fısıltılarını da duymaya başlamıştı. Her deney, her düşünce, her bağ — onu büyütmüştü. Artık gözleri sadece keşfe değil, durmaya da açıldı. Okul yılı bitmişti. Mira’nın zihni dolu, ama bedeninde yorgunluğun ince bir titreşimi vardı. Annesi bir sabah onu usulca uyandırdı: “Hadi kızım, biraz dinlenme zamanı.” Mira şaşırdı. Bavulları hazırlamışlardı. Babası gülümsüyordu, kardeşi heyecanla güneş gözlüklerini takmıştı. Ailece sahil kasabasına doğru yola çıktılar. Bilimin yoğun temposundan uzak, doğanın ritmine doğru bir adım. Kumların arasında yürürken Mira hafifliği hissetti. Gözlerinin içi rahatlamanın serinliğiyle parlıyordu. Geceleri dalga sesleriyle uyuyordu; sabahları kahkahaların sıcaklığıyla uyanıyordu. Tatil onun için bir boşluk değil, bir onarım süreciydi. Bilimin öğrettiği gib...

Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya Bölüm 19: Yön Seçmek – Bilimle Kurulmuş Bir Hayalin Eşiğinde

  Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya   Bölüm 19: Yön Seçmek – Bilimle Kurulmuş Bir Hayalin Eşiğinde Okul koridorlarının duvarlarında koca koca afişler asılıydı: “Hedefin Ne? Hangi Liseyi Seçiyorsun?” Mira geçerken afişlere bakmadı. Sınıfa yürürken parmaklarını defterine vuruyordu. Aklında başka bir şey vardı: _“Ben nereden yürüyeceğim?” O hafta okulda bir kariyer danışmanı gelmişti. Her öğrenci kendi hedefini yazacaktı. Kimisi doktor olmak istiyordu, kimisi mühendis. Birkaç kişi oyunculuğu seçmişti. Mira kâğıda şöyle yazdı:  “Bilimle anlatan bir yol çizmek istiyorum. Belki biyoloji öğretmeni. Belki bilim yazarı. Belki çocuklara mikroskobun içindeki hikâyeleri anlatan biri…” Danışman, Mira’ya baktı.   “Bu kadar yaratıcı düşünebilmen güzel. Ama tek bir şey soracağım: Hedefin hem kalbinde hem planında olsun. Duygun kadar adımın da olsun.” Akşam ailece yemek yiyorlardı. Babası gazeteyi katladı. “Lise tercihleri yaklaşıyor. Mühendislik tabanlı bir liseyi düşüne...

Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya Bölüm 19: Yön Seçmek – Bilimle Kurulmuş Bir Hayalin Eşiğinde

  Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya   Bölüm 18: Bilimi Anlatmak – İlk Işık, İlk Söz, İlk Cesaret Sınıfta bir koşuşturma vardı. Panolar hazırlanıyor, masalara renkli deney düzenekleri konuyordu. Bugün “Bilim Günü”ydü ve Mira gönüllü olmuştu: küçük sınıflara basit bir deney gösterecek, anlatacaktı. Ama Mira sabah uyanırken içinde bir şeyin titrediğini hissetmişti. “Ya yanlış anlatırsam?” Ya saçma görünürsem?”  “Ben daha kendimi zor anlatıyorum...” Ama sonra dolabının içindeki mikroskobuna baktı. Yanında defteri, içinde aylarca yazılmış notlar. “Ben artık sadece izlemiyorum. Görüyorum. Ve… söyleyebilirim.” Hazırlıklar sırasında öğretmeni yanına geldi. “Mira, ne anlatmayı planlıyorsun?” “Nefes deneyini. Balonla akciğer modeli. Ama anlatırken sinirlenirlerse… ya sıkılırlarsa?” Öğretmeni eğildi: “Bilimi anlatmak, sadece bilgiyle değil kalple olur. Sen ne hissettiysen, onu anlat. Gözünle değil, iç sesinle göster. Merak, bulaşıcıdır.” O cümle Mira’nın kalbinde yankılandı. ...

Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya Bölüm 17: Başka Türlü Bakmak – Farklılık, Empati ve Bilimle Kurulan Köprüler

  Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya   Bölüm 17: Başka Türlü Bakmak – Farklılık, Empati ve Bilimle Kurulan Köprüler Bilim kulübüne yeni bir öğrenci katılmıştı. Adı Ömer’di. Sessizdi. Göz teması pek kurmazdı. Kulaklığını çıkarmazdı ve dersten önce defterini uzun süre çantasından çıkarmadan beklerdi. Bazıları onun tuhaf olduğunu fısıldıyor, bazıları görmezden geliyordu. Mira ise merak ediyordu. Bir gün, öğretmenleri onları grup çalışmasına eşleştirdi. Konu: “Duyular ve Bilim: Algılar Nasıl Farklılaşır?” Mira önce tereddüt etti. Ama sonra içinden bir ses, “Gözlemci olmak başka, önyargısız olmak bambaşka,” dedi. Çalışmaya başladıklarında Ömer hâlâ konuşmamıştı. Mira konuyu anlatmaya çalıştı: “Biz beş duyudan bahsedeceğiz ama aynı zamanda algı bozuklukları, duyusal hassasiyet gibi şeylere de… İstersen ben… not alayım mı?” Ömer başını hafifçe salladı. Sonra yavaşça defterinden bir çizim çıkardı: İnsan vücudu ve çevresel uyaranlarla dolu, renkli bir şema. Çizimde duyu organları...

Mira ve Mikroskobun Altındaki Düny Bölüm 16: Sosyal Dolaşım – Arkadaşlıklar, Bağlar ve Bağışıklık

  Mira ve Mikroskobun Altındaki Düny Bölüm 16: Sosyal Dolaşım – Arkadaşlıklar, Bağlar ve Bağışıklık Bahçede oturuyordu Mira. Teneffüs kalabalığı etrafında vızıldıyordu ama onun etrafında tuhaf bir boşluk vardı. Eskiden yanına koşa koşa gelen Derin bugün başka bir grupla gülüyordu. Mira uzaktan onları izledi. Ellerinde aynı defterler, ağızlarında aynı şakalar vardı ama bir şey eksikti: Mira. İçinden gelen tek cümle: “Bir bağ, kopmadan önce sessizleşiyor galiba.” Bilim dersinde öğretmen bağışıklık sisteminden bahsediyordu.   “Beden kendine ait olanla olmayanı tanır. Bu tanım sürecinde hata yaparsa, ya kendine saldırır ya tehlikeyi fark edemez.” Ali elini kaldırdı: “Yani vücut ‘bizden’ olanı tanımak zorunda mı?” “Evet,” dedi öğretmen. “Bağışıklık sistemi aslında bir tür ‘biz’ duygusuyla çalışır. Dışarıdan geleni anlamak için önce içindekini tanımalıdır.” Mira kaşlarını çatmıştı. Sadece vücut değil, kalpler de böyle çalışıyor olabilir miydi? O gün kantinde yalnız oturdu. Bir ...

Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya Bölüm 15: Vücudum Benimle Konuşuyor – Hormonlar, Değişim ve Sessiz Dönüşüm

  Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya  Bölüm 15:  Vücudum Benimle Konuşuyor – Hormonlar, Değişim ve Sessiz Dönüşüm Mira o sabah okul formasıyla aynanın karşısına geçtiğinde bir kıpırdanma hissetti içinde. Gömleğin düğmeleri eskisi gibi kapanmıyor gibiydi. Belki bir numara büyümüştü, ya da... belki sadece içi daralıyordu. Gözleri bir an göğsüne takıldı. “Büyüyor muyum?” diye fısıldadı. Hafif bir karın ağrısı vardı. Uykusuzdu. Ve sabahın o sessiz saatinde, dünyayla değil, kendi bedeniyle çatışıyordu sanki. Kahvaltı masasında Can her zamanki gibi neşeliydi. “Benim sivilcem var mı?” dedi yumurtasına bakarak. Mira gözlerini devirdi. Ama içinden “Benimkiler niye bu kadar çok çıkıyor?” sorusu döndü. Annesi masaya ekmek bırakırken Mira’nın yüzüne baktı. “Biraz solgunsun. Regl yaklaşıyor olabilir mi?” Mira yüzünü buruşturdu. Babası su içerken hafifçe boğazını temizledi. “Of... bunu burada konuşmayalım mı?” Annesi omuz silkti: “Büyüyen bir beden sır değil. Ayıplanacak değil.” O cüm...

14. Bölüm Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya Bölüm 14: Ben Kimim? – Kimlik, Bilim ve Aynalar

  14. Bölüm Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya  Bölüm 14: Ben Kimim? – Kimlik, Bilim ve Aynalar Aynanın karşısında duruyordu Mira. Sabah güneşi perdenin ardından ince bir çizgi gibi yüzüne düşmüş, burnunun ucundan yanağına süzülüyordu. Dikkatlice saçlarını ayırdı, alnına baktı, gözlerinin altına, çenesine… Sanki daha önce defalarca baktığı ama ilk kez _gördüğü_ bir yansımayla karşı karşıyaydı. “Ben… kimim?” diye fısıldadı. Bunu sorarken tuhaf bir şey hissetti: sanki cümle yalnızca sözcüklerden değil, içindeki bir titreşimden oluşuyordu. Kahvaltıda masa yine kalabalıktı ama Mira sessizdi. Can sabah sabah espriler yapıyor, babası her zamanki gibi gazeteye göz atıyor, annesi krep pişirirken bir yandan ocağa kahve koyuyordu. “Mira, bugün çok sessizsin,” dedi annesi. “Yorgunum biraz,” dedi kısaca. Ama aslında içi konuşuyordu: Benimle mi konuşuyorsunuz, yoksa her günkü Mira’yla mı? Okulda o gün rehber öğretmen sınıfa bir etkinlik önerdi: “Benlik Haritası” Herkes A3 kağıtlar aldı. M...

Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya Bölüm 13: Zamanın İçinden Büyümek

  Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya   Bölüm 13: Zamanın İçinden Büyümek Mira o sabah aynaya baktığında bir şeyin değiştiğini fark etti. Önce anlam veremedi. Birkaç saniye kıpırtısız kaldı. Sonra parmaklarını şakağına götürdü ve hafifçe bir saç telini çekip aldı. Ucunda neredeyse görünmeyen griye çalan bir yansıma... Ya da belki sadece gün ışığıydı. Ama o an Mira’nın içinde bir titreşim başladı. “Ben... değişiyorum.” dedi kendi kendine. Kahvaltıda annesi süt bardağını uzatırken yüzüne biraz daha dikkatli baktı. “Mira, bugün biraz daha... büyük görünüyorsun.” Mira hemen cevap vermedi. “Bana mı öyle geliyor, yoksa boyum mu uzadı?” Can hemen araya girdi: “Bence ayakların! Dün terliğin annemininkinden büyüktü!” Babasının gözleri dolaptan uzanırken hafifçe takıldı: “Zaman sanki bizimle değil, bizim içimizde yürüyor.” Mira sessizce gülümsedi ama içinden bir cümle geçti: "Ya zaman beni içimden değiştiriyorsa?" Bilim okulunda o günün konusu: Hücre bölünmesi ve büyüme. Öğretmen t...

Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya Bölüm 12: Koku Bir Hatıradır

  Mira ve Mikroskobun Altındaki Dünya   Bölüm 12: Koku Bir Hatıradır Mira çekmeceyi açtığında annesinin eski bir kutusu devrildi. İçinden dantel işlemeli, solgun mor bir fular düştü yere. Mira eğildi, fuları eline aldı. Kokladı. O an… zaman kırıldı. Bir yaz öğleden sonrası, anneannesinin balkonu… sardunya kokuları, kurabiye tepsisinden yükselen vanilya buharı ve yavaşça esen rüzgârın taşıdığı lavanta sabunu… Birden burnundan giren o soluk, kalbine bir hikâye yazdı. O gün bilim okulunda öğretmenleri şöyle dedi:   “Bugün koku duyusunu inceleyeceğiz. Gözlem konumuz: limbik sistem ve koku hafızası.” Mira'nın gözleri parladı. “Limbik sistem… bu adı daha önce duymuştum! Duyguları yöneten bölgeydi, değil mi?” Öğretmen başını salladı. “Ve evet, koku sinyalleri doğrudan limbik sisteme gider. Bu yüzden bazı kokular anıları, duyguları tetikler. Oysa ses ve görüntü önce beynin başka yerlerine uğrar. Koku ise kestirme bir hat kullanır; bu da onu en güçlü hafıza tetikleyicisi...