ARILARLA UĞRAŞMA
Ağabeyimin çok samimi bir arkadaşı vardı, her gün onunla gezip gününü gün ederdi. Onların bu kadar iyi vakit geçirmeleri ilgimi çekiyordu. Ağabeyime, "Bundan sonra ben de sizle takılacağım, ben de sizinle eğlenmek istiyorum." dedim. Ama ağabeyim onlarla takılmamı istemiyordu.
Ben ısrar edince ağabeyim bana sinirlenmişti. Onlarla takılmayı kafaya koymuştum .Ağabeyimin arkadaşı İbrahim de geldi. Ağabeyimin o halini görünce İbrahim ona dönerek, "Bu halin ne oğlum? Balıklar bu halini görse oltaya gelmezler." dedi. Bu espri ağabeyimin hoşuna gitmiş olacak ki gülümsemeye başladı. Bu sayede onların balık avlamaya gideceklerini öğrenmiş oldum. Bunun çok heyecan verici olduğunu düşündüm. Ve ne olursa olsun onlarla gitmeliyim diye düşündüm.
Ben ısrarlarıma devam edince İbrahim ağabeyimin kulağına bir şeyler fısıldadı. Ağabeyimin yüz ifadesi değişmişti. Bana dönerek, "Çok istiyorsan gel bakalım, yalnız bir şartım var!" dedi. O kadar heyecanlandım ki şartları umurumda değildi. Sözünün bitmesine izin vermeden şartlarını kabul ettiğimi söyledim ve onlarla beraber yola koyuldum. Bir süre sonra İbrahim ağabeyime dönerek sessizce bir yeri işaret etti. Ağabeyim durup beni yanına çağırdı ve "Madem bizim şartlarımızı yerine getireceksin, o halde şu elimde görmüş olduğun sopayı al ve arı yuvalarını iyice karıştır." dedi. Neden böyle bir şey istediğini anlamadım.
Korkarak ağabeyime dönüp, "Ya beni ısırırlarsa!" diye cevap verdim. "Sen cesur bir kızsın, şu sopayı sürekli sallarsan seni ısırmazlar." dedi ağabeyim. Ben de söylenilen şekilde arı yuvalarını karıştırmaya başladım. Bir süre daha karıştırınca bütün arılar anlaşmışçasına üzerime saldırdı. Birkaç dakika boyunca ısırmaya devam ettiler. Üzerimde dolaşan hâlâ birkaç arıyla beraber eve doğru acılar içinde koşmaya başladım. Bu iki kurnazın planı işe yaramıştı. Eve doğru yaklaştığımda annemin kapının önünde yayık ayranı yaptığını gördüm. Acılar içinde kıvrandığımı fark edince hemen üzerimdeki kıyafetlerimi çıkartarak, yayık ayranını üzerime boşalttı annem. Ben ise ağlayarak olanları yarım yamalak anneme anlatmaya çalıştım. Ayran bana iyi gelmişti. Vücudumun arılardan arındığını ve yere baktığımda arıların kanat çırpacak durumda bile olmadıklarını fark ettim.
Biraz daha sakinleşince sarı merhemi üzerime sürdü, ardından içeri gidip üzerimi değiştirdim. Bir ay boyunca bu merhemi sürerek yaralarımı iyileştirmişti. Tabi annem olanları duyunca ağabeyimi cezasız bırakmamıştı ve bu yaptığının çok yanlış olduğunu söylemişti. İki hafta boyunca dışarı çıkmayacaktı.
Ağabeyim yanıma gelerek çok pişman olduğunu ve özür dilediğini söyledi. Ayrıca istediğim zaman onlarla oynayabileceğimi söylese de bunun iyi bir fikir olmadığını, kendi arkadaşlarımla oynamayı tercih ettiğimi söyledim.
26.03.2025
Mesime Elif Ünalmış
"Bazen cesur olmak sınırlarımızı aşmak demektir. Ama cesaretle ilerlerken aklımızı da kullanmak önemlidir.
SORU VE CEVAPAPLAR
1. Ağabeyim neden benim onlarla takılmamı istemiyordu?
Ağabeyin, kendisiyle ve arkadaşıyla vakit geçirmenin senin için uygun olmadığını düşündüğü için istemiyordu.
2. İbrahim’in esprisi ağabeyimi neden güldürdü?
Çünkü İbrahim'in esprisi beklenmedik ve komik bir şekilde durumu hafifletmişti.
3. Arılar neden üzerime saldırdı?
Arı yuvalarını karıştırdığın için kendilerini tehdit altında hissettiler ve seni koruma amacıyla saldırdılar.
4. Annem neden yayık ayranı üzerime döktü?
Ayranın arı sokmalarına karşı rahatlatıcı etkisi olduğu için acını hafifletmek amacıyla üzerini ayranla yıkadı.
5. Ağabeyim yaptığı yanlışın farkına nasıl vardı?
Annenin tepki göstermesi ve senin yaşadığın zorlukları görmesi, ağabeyinin hatasını anlamasına neden oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder
Merhaba sevgili okuyucular, paylaştığım hikayeler ve yazılar hakkındaki düşüncelerinizi çok merak ediyorum! Yorumlarınız benim için çok değerli. Lütfen görüşlerinizi ve önerilerinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Hep birlikte daha güzel bir topluluk oluşturalım! ✍️