Başarı Albümü
Evde en önemli konu her zaman okumaktı. Annem ve babam, “Okuyun! Ne olursa olsun okuyun!” diye sıkça yinelerdi. Babamın bir sözü hâlâ kulaklarımda yankılanırdı: “Yerde bir kâğıt parçası dahi görseniz alın okuyun, mutlaka öğrenecek bir şey bulursunuz.” İşte bu sözler, bizlerin zihnine kazınmış bir öğüt gibiydi. Hepimiz elimizden geleni yapıyorduk, ama kardeşim Nazlı, aramızda en parlak olanımızdı. Saçları sarı, gözleri ışıl ışıl parlayan Nazlı’ya herkes ayrı bir sevgiyle bakardı.
Nazlı’nın, dayımın kızına olan benzerliği hayret vericiydi. İkisi de zarif, neşeli ve öğrenmeye aç birer genç kızdı. Dayımın kızı İstanbul’da öğretmen okulunda okuyordu. Kendi kızını az gördüğü için, dayım kardeşim Nazlı’ya bir baba yakınlığıyla bağlanmıştı. Haftasonu köyümüze geldiği bir gün, annemle Nazlı hakkında konuştuklarına istemeden kulak misafiri oldum. Dayım, “Nazlı’yı yanıma alayım. Bizim oradaki okullar daha iyi. Hem benim çalıştığım okulda olursa ona göz kulak olurum. Derslerine yardımcı olur, iyi bir yere gelmesini sağlarım,” diyordu. Annemin başı öne eğik, düşünceliydi. Sonra, derin bir nefes alarak dayıma dönüp “Tamam,” dedi. O an içimde bir şeylerin kırıldığını hissettim.
Nazlı’nın yerinde olmayı her şeyden çok isterdim. Ama karar verilmişti. Bir hafta içinde dayım Nazlı’yı almaya gelecekti. Durumu kardeşime söylemeye gittim. Evimizin karşısındaki ceviz ağacında babamızın yaptığı salıncakta sallanıyordu. Söylediklerim karşısında hem sevindi hem üzüldü. Gözlerinden gitme arzusunun parıltısını okuyabiliyordum, ama annemden ve benden ayrı kalacak olmak onu hüzünlendiriyordu. O gece odama kapanıp ağladım.
Zaman hızla akıp geçti, bir hafta dolmuştu. Nazlı ile ayrılık vakti gelmişti. Annem teselli etmeye çalışarak, “Seneye hepimiz birlikte gideriz kızım, fazla ayrı kalmayacaksınız,” dedi. Bu sözler yüreğime bir nebze su serpse de, kardeşimden ayrı kalmak zor geliyordu. Nazlı, gittiği yerden sık sık mektup yazıyordu. Okulun ne kadar güzel olduğunu, derslerinin çok iyi geçtiğini anlatıyordu. Takdir alacağını yazdığında, onun adına içten içe mutlu oldum. Fakat kendi durumum içler acısıydı; okulumuzda yeterli öğretmen yoktu, çoğu ders boş geçiyordu. Kütüphanede vakit geçirerek kendimi oyalamaya çalışıyordum, ama yıl sonunda zar zor geçer notla sınıfımı atladım.
Yıllar sonra kasabaya taşındık. Yeni bir ev, yeni bir okul, yeni bir çevre heyecan vericiydi. Ama yeni okuldaki bilgilerle mücadele etmek bana çok zordu. Nazlı ise parlıyor, her dönem takdir alıyor ve başarıdan başarıya koşuyordu. Aramızdaki bu uçurum, içimde büyük bir kıskançlığa neden oldu. Tatillerde Nazlı köye geldiğinde onunla vakit geçiriyordum, ama kendimi hep yetersiz hissediyordum.
Nazlı bir gün okul birincisi oldu. Okul onun bu başarısını “Başarı Albümü” ile taçlandırmıştı. Albüm eve geldiğinde, resimlerin siyah beyaz ve kötü basılması yüzünden annem bu albümü yanlış anlamıştı. O kadar öfkelenmişti ki Nazlı’dan hesap sordu. Kardeşim neye uğradığını şaşırdı. Ancak durumu açıklayınca, annem de babam da olanları yanlış anladıkları için özür dilediler. O albüm, gurur ve yanlış anlaşılma dolu bir hatıra olarak hayatımızda iz bırakmıştı.
"Her insanın hikayesi, bir yerlerde eksik bir parça taşır. Hayatın en güzel yanlarından biri, o eksik parçayı bir başarıya dönüştürmeyi öğrenmektir."
18.03.2025
Mesime Elif Ünalmış
Sorular:
1. Nazlı’nın okula gitmesi neden yazar için karmaşık duygular yaratmıştır?
2. Aile içinde Nazlı’nın başarısına olan tepkiler nasıl bir değişim yaşamıştır?
3. Yazar, boş geçen derslerini nasıl değerlendirmiştir?
4. Başarı Albümü’nün yanlış anlaşılmasının temel nedeni neydi?
5. Yazarın kıskançlık ve mutluluk arasında yaşadığı duygusal çatışmanın nedeni nedir?
Cevaplar'
1. Çünkü yazar kardeşinin yerinde olmayı çok istemiş, ancak ondan ayrı kalmak zorunda kalmıştır.
2. Başlangıçta hayranlık ve gururla karşılanan başarı, bir yanlış anlama sonucunda öfkeyle karşılanmıştır, ama sonrasında özürle sonuçlanmıştır.
3. Yazar, boş derslerini kütüphanede kitap okuyarak değerlendirmiştir.
4. Başarı Albümü’nün kötü baskısıyla resimlerin suçlu gibi görünmesi, yanlış anlamaya neden olmuştur.
5. Nazlı’nın sürekli başarıları yazarın kıskançlık hissetmesine neden olurken, aynı zamanda kardeşinin mutluluğu adına sevindiği için bir çatışma yaşamıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder
Merhaba sevgili okuyucular, paylaştığım hikayeler ve yazılar hakkındaki düşüncelerinizi çok merak ediyorum! Yorumlarınız benim için çok değerli. Lütfen görüşlerinizi ve önerilerinizi paylaşmaktan çekinmeyin. Hep birlikte daha güzel bir topluluk oluşturalım! ✍️