Ana içeriğe atla

AYAZ'IN DİKKATLİ YAKLAŞIMI VE EFE İLE DOSTLUĞU

 

AYAZ'IN DİKKATLİ YAKLAŞIMI VE EFE İLE DOSTLUĞU

Ayaz, sevgi dolu ve saygılı bir çocuktu. 2. sınıfta okumaktaydı ve küçüklere olan ilgisiyle dikkat çekiyordu. Her hareketinde onları korumaya özen gösterirdi. Bu özen, yaşadığı bir kazanın ardından şekillenmişti. Geçen yıl, 1. sınıfta bir merdiven kazası yaşamıştı. Büyük çocukların hızlıca koşup ona çarpmasıyla yere düşmüş ve kolunu kırmıştı. Uzun süre alçıda kalan kolu nedeniyle derslerine katılmakta zorlanmıştı. Ancak bu kaza, Ayaz'a önemli bir ders vermişti: Dikkatli olmak ve başkalarını da tehlikelerden korumak.

Artık merdivenlerden inerken ya da oyun oynarken her zaman daha dikkatli davranıyordu. Koşan çocukları uyarmaktan ve daha küçük öğrencileri korumaktan geri durmuyordu. Onun için önemli olan, başka bir çocuğun kendi yaşadığı gibi bir acı yaşamamasıydı.

Bir gün okul bahçesinde oyun oynarken Ayaz, 1. sınıfa yeni başlayan çekingen bir çocuk fark etti. Bu çocuk Efe'ydi. Sessiz bir kenarda duran Efe'nin utangaç hâli Ayaz'ın ilgisini çekti. Hemen yanına gidip, sıcak bir selam verdi: "Merhaba! Ben Ayaz. Senin adın ne?" Efe, kısık bir sesle "Ben Efe," dedi. Ayaz, "Neden yalnız duruyorsun? İstersen birlikte oynayabiliriz," diyerek ona cesaret verdi.

Bu öneriyle cesaretlenen Efe, Ayaz'la oynamaya başladı. Ayaz, ona sadece oyun oynamayı öğretmekle kalmadı, aynı zamanda okulun güvenli bölgelerini ve dikkat edilmesi gereken yerleri de gösterdi. Yaşadığı kazayı anlatarak, merdivenlerde ve kalabalık alanlarda dikkatli olmasını öğütledi. Efe, Ayaz'ın bu dostça tavırları sayesinde kendini daha güvende hissetti.



Ayaz ve Efe, kısa sürede ayrılmaz bir ikili hâline geldi. Ayaz, Efe'nin derslerinde ona yardımcı olurken, Efe de resim yetenekleriyle Ayaz'a destek oldu. Bir gün, sınıfta bir resim yarışması düzenlendi. İkili, bu yarışmaya birlikte katılmaya karar verdi. Ayaz, hikaye anlatma yeteneğini kullanarak bir konsept düşündü ve Efe bu fikri çizimlere döktü. Ortaya öyle güzel bir eser çıktı ki yarışmada birinciliği kazandılar. Bu başarı onları daha da yakınlaştırdı ve dostluklarının temelini güçlendirdi.

Ayaz, geçmişte yaşadığı zorluğun kendisine büyük bir ders olduğunu fark etti. Kendi deneyimi sayesinde, başkalarına yardım etmenin ne kadar önemli olduğunu öğrendi. Efe ile kurduğu dostluk onun hayatında unutulmaz bir yer edindi. Bu dostluk, sadece bir arkadaşlık değil, aynı zamanda birlikte başarmanın ve yardımlaşmanın gücünün bir kanıtıydı.

10.03.2025

Mesime Elif Ünalmış 

"Sevgi ve dikkat, bazen küçük bir adımdan çok daha fazlasını değiştirir."

SORULAR:
1. Ayaz neden dikkatli olmaya karar verdi? 
2. Ayaz'ın Efe ile tanışmasına ne sebep oldu? 
3. Ayaz, Efe'ye nasıl yardımcı oldu? 
4. Ayaz ve Efe'nin yarışmada kazanmalarına ne katkıda bulundu? 
5.Ayaz, bu olaylardan ne öğrendi?

CEVAPLAR:
1. Geçirdiği merdiven kazası sonucunda küçük çocukları korumaya karar verdi. 
2. Efe'nin utangaç tavrını fark etti ve yanına yaklaşarak konuştu. 
3. Ona okulun güvenli alanlarını gösterdi ve derslerinde yardımcı oldu. 
4. Ayaz'ın hikaye anlatma yeteneği ve Efe'nin resim becerisi başarıyı getirdi. 
5. Yardımlaşmanın ve başkalarını korumanın ne kadar önemli olduğunu öğrendi.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YARDIMLAŞMA

               YARDIMLAŞMA ⭐ Tayfun, diğer arkadaşlarıyla teneffüse çıkmış, okul bahçesinde oynuyordu. Etrafında durmaksızın koşturan çocuklara bakıyordu. Tayfun, sakin bir çocuk olduğundan genelde bir köşede oturup arkadaşlarını izliyordu. Tayfun, peşinde koşturan sınıf arkadaşının düştüğünü görünce yerinden fırlayarak yardıma koştu. Gökhan fena düşmüştü ve acı içinde kıvranıyordu. Hemen ardından nöbetçi öğretmen yetişti ve Gökhan'ın yardımına koştu. Öğretmen ambulansı çağırarak Gökhan'ın hastaneye gitmesini sağladı. Ambulansın gelmesini beklerken, komşulardan biri olan Tayfun'un annesi, Gökhan'a ve öğretmenlere yardımcı olmak için geldi. Tayfun, arkadaşı için çok üzülmüştü. O günden sonra, müdür bey çocukların kolektif oyunlar oynamaları için belli kurallar çerçevesinde güzel oyunlar oynamalarını teşvik edecek konuşmalar yaptı. Koşturmadan da güzel oyunlar oynayabileceklerini hatırlattı. Bu olay, Tayfun'un arkadaşlarına daha çok yardım etmeye ba...

KAVRAMSAL ÖYKÜLER

🌼  Sevgi🌼 Dilek, henüz 1. sınıfa gidiyordu. Sapsarı saçları ve mavi gözleriyle çok sevimliydi. Dilek, okulun açılmasıyla yeni arkadaşlar edinmiş ve okuluna iyice alışmaya başlamıştı. Yeni şeyler öğrenmek onu heyecanlandırıyordu. Okulu çok seviyordu ve arkadaşlarını da çok değerli buluyordu. Ancak en çok arkadaşı Semra'yı seviyordu. Semra'nın babası öğretmen olduğu için başka bir okula tayin olmuştu ve Semra'dan ayrılmak zorunda kaldı. Dilek bu duruma çok üzülmüştü. Ancak annesi durumu kabul etmesi için Dilek'i karşısına alarak durumu izah etti. Annesi, Dilek'in dilediği zaman Semra'yı arayabileceğini söyledi. Dilek bunun üzerine çok sevindi. O günden sonra bütün dikkatini okula vererek yeni şeyler öğrenmeye devam etti. Aradan geçen zaman içinde arkadaşlarını aramayı da ihmal etmedi. Dilek, yeni arkadaşlar edinmeye ve sınıfında daha aktif olmaya devam etti. Semra'yla da sık sık telefonla konuşarak bağlarını koparmadı. Okulda öğrendiği yeni bilgileri ve ya...

Hatay Depreminin İkinci Yıldönümü: Yıkımın ve Umudun İzleri

  Hatay'da depremin üzerinden iki yıl geçti. Ancak, bu doğal afetin açtığı yaralar hala sarılmayı bekliyor. Depremzedeler, yaşadıkları acıları ve çaresizlikleri unutamıyor. Onların hikayeleri, bizlere dayanışmanın ve insanlığın önemini hatırlatıyor. Depremde evlerini, sevdiklerini kaybeden insanlar, yeni bir hayat kurma çabası içinde. Bu zorlu süreçte, birbirlerine destek olarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Her şeye rağmen umutlarını yitirmeyen depremzedeler, yarınlara daha güçlü bakma arzusu taşıyor. Depremin getirdiği yıkımın ardından, hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışan bu insanların sesine kulak vermek ve onların yaşadığı zorlukları anlamak, hepimiz için bir sorumluluk. Bir daha bu acıların yaşanmaması için, toplum olarak bilinçli ve duyarlı olmalıyız. Bu yıldönümünde, depremzedelerin acılarını ve çaresizliklerini unutmamak için bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Yaşananlardan ders çıkararak, gelecekte daha sağlam adımlar atmalıyız. Bu süreçte en önemli şey, dayanışma v...