Ana içeriğe atla

Jale ve Dedesiyle Fasulye Tarlası Macerası

 

Jale ve Dedesiyle Fasulye Tarlası Macerası

Bir gün, Jale börülceden sonra fasulye tarlasına gitmek için sabırsızlanıyordu. Dedesi, ona sabırlı olmasını ve söylediklerini iyice aklının bir köşesine yazmasını söyledi. "Yarın kahvaltıdan sonra fasulye tarlasına gideceğiz. En çok fasulye satıldığı için, fasulyeyi en büyük tarlaya ektim. Biraz uzak, yürümek zorunda kalacaksın. Ama eğer yürümeyi göze alırsan sana en detaylı bilgileri vereceğim," dedi.

Ertesi gün, dedesi ve Jale kahvaltılarını yapıp yola çıktılar. Yol boyunca dedesi, Jale ile sohbet ettiler. Jale,  tatil için köyü seçtiği için çok mutlu olduğunu söyledi. Bakliyatlar hakkında az bilgisi olduğunu  ancak  çok detaylı  öğrenmek istediğini söyledi. Dedesi, bunun üzerine fasulyenin ilk yetiştiği anavatanından günümüze kadar olan süreci ve hangi mevsimde ekilip biçildiğini anlatmaya başladı.

"Dede, fasulyelerin anavatanı Güney Amerika'dır. Oradan dünyaya yayılmıştır. Fasulye, sıcak iklimlerde yetişir ve genellikle ilkbahar aylarında ekilir. Yaz sonunda ise hasadı yapılır," dedi dedesi. "Fasulye ayrıca çok sağlıklı bir besindir. İçerisinde bol miktarda protein, lif, demir, magnezyum, potasyum ve çinko bulunur. Bu mineraller, vücudumuzun sağlıklı çalışması için gereklidir. Özellikle büyüme çağındaki çocuklar için fasulye çok faydalıdır."



Jale, merakla dedesini dinliyor ve bu bilgileri aklının bir köşesine yazıyordu.
Jale, dedesinin anlattıklarını büyük bir ilgiyle dinlerken, dedesi de torununun meraklı ve öğrenmeye hevesli olmasından gurur duyuyordu. Birlikte geçirdikleri bu zamanın ne kadar kıymetli olduğunu hissediyorlardı. Dedesi, Jale'nin her sorusunu sabırla yanıtlıyor ve onunla birlikte bu deneyimi yaşamaktan büyük mutluluk duyuyordu.

Tarlaya vardıklarında, Jale fasulyelerin nasıl büyüdüğünü ve toplandığını gözlemledi. Dedesi ona fasulyelerin bakımını ve hasat yöntemlerini anlattı. Jale, dedesinin bilgilerini büyük bir ilgiyle dinledi ve onunla birlikte bu deneyimi yaşamaktan büyük keyif aldı.
Sonuç
Bu hikaye, eğitimin ve birlikte geçirilen zamanın önemini vurgular. Dedesi ve Jale'nin birlikte geçirdikleri bu değerli zaman, hem öğrenmeyi hem de aile bağlarını güçlendirir.
"Bilgi ve sevgi, nesiller boyunca aktarılması gereken en değerli miraslardır.
24.02.2025
Mesime Elif Ünalmış

Sorular
1. Jale, börülceden sonra nereye gitmek için sabırsızlanıyordu?
2. Dedesi, Jale'ye ne zaman fasulye tarlasına gideceklerini söyledi?
3. Jale'nin dedesi, fasulyenin anavatanı hakkında ne anlattı?
4. Fasulye hangi mineralleri içerir ve neden sağlıklıdır?
5. Bu hikayenin ana mesajı nedir?

CEVAPLAR
1. Jale, fasulye tarlasına gitmek için sabırsızlanıyordu.
2. Dedesi, kahvaltıdan sonra fasulye tarlasına gideceklerini söyledi.
3. Dedesi, fasulyenin anavatanının Güney Amerika olduğunu anlattı.
4. Fasulye, bol miktarda protein, lif, demir, magnezyum, potasyum ve çinko içerir. Bu mineraller, vücudumuzun sağlıklı çalışması için gereklidir.
5. Bu hikaye, eğitimin ve birlikte geçirilen zamanın önemini vurgular.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YARDIMLAŞMA

               YARDIMLAŞMA ⭐ Tayfun, diğer arkadaşlarıyla teneffüse çıkmış, okul bahçesinde oynuyordu. Etrafında durmaksızın koşturan çocuklara bakıyordu. Tayfun, sakin bir çocuk olduğundan genelde bir köşede oturup arkadaşlarını izliyordu. Tayfun, peşinde koşturan sınıf arkadaşının düştüğünü görünce yerinden fırlayarak yardıma koştu. Gökhan fena düşmüştü ve acı içinde kıvranıyordu. Hemen ardından nöbetçi öğretmen yetişti ve Gökhan'ın yardımına koştu. Öğretmen ambulansı çağırarak Gökhan'ın hastaneye gitmesini sağladı. Ambulansın gelmesini beklerken, komşulardan biri olan Tayfun'un annesi, Gökhan'a ve öğretmenlere yardımcı olmak için geldi. Tayfun, arkadaşı için çok üzülmüştü. O günden sonra, müdür bey çocukların kolektif oyunlar oynamaları için belli kurallar çerçevesinde güzel oyunlar oynamalarını teşvik edecek konuşmalar yaptı. Koşturmadan da güzel oyunlar oynayabileceklerini hatırlattı. Bu olay, Tayfun'un arkadaşlarına daha çok yardım etmeye ba...

KAVRAMSAL ÖYKÜLER

🌼  Sevgi🌼 Dilek, henüz 1. sınıfa gidiyordu. Sapsarı saçları ve mavi gözleriyle çok sevimliydi. Dilek, okulun açılmasıyla yeni arkadaşlar edinmiş ve okuluna iyice alışmaya başlamıştı. Yeni şeyler öğrenmek onu heyecanlandırıyordu. Okulu çok seviyordu ve arkadaşlarını da çok değerli buluyordu. Ancak en çok arkadaşı Semra'yı seviyordu. Semra'nın babası öğretmen olduğu için başka bir okula tayin olmuştu ve Semra'dan ayrılmak zorunda kaldı. Dilek bu duruma çok üzülmüştü. Ancak annesi durumu kabul etmesi için Dilek'i karşısına alarak durumu izah etti. Annesi, Dilek'in dilediği zaman Semra'yı arayabileceğini söyledi. Dilek bunun üzerine çok sevindi. O günden sonra bütün dikkatini okula vererek yeni şeyler öğrenmeye devam etti. Aradan geçen zaman içinde arkadaşlarını aramayı da ihmal etmedi. Dilek, yeni arkadaşlar edinmeye ve sınıfında daha aktif olmaya devam etti. Semra'yla da sık sık telefonla konuşarak bağlarını koparmadı. Okulda öğrendiği yeni bilgileri ve ya...

Hatay Depreminin İkinci Yıldönümü: Yıkımın ve Umudun İzleri

  Hatay'da depremin üzerinden iki yıl geçti. Ancak, bu doğal afetin açtığı yaralar hala sarılmayı bekliyor. Depremzedeler, yaşadıkları acıları ve çaresizlikleri unutamıyor. Onların hikayeleri, bizlere dayanışmanın ve insanlığın önemini hatırlatıyor. Depremde evlerini, sevdiklerini kaybeden insanlar, yeni bir hayat kurma çabası içinde. Bu zorlu süreçte, birbirlerine destek olarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Her şeye rağmen umutlarını yitirmeyen depremzedeler, yarınlara daha güçlü bakma arzusu taşıyor. Depremin getirdiği yıkımın ardından, hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışan bu insanların sesine kulak vermek ve onların yaşadığı zorlukları anlamak, hepimiz için bir sorumluluk. Bir daha bu acıların yaşanmaması için, toplum olarak bilinçli ve duyarlı olmalıyız. Bu yıldönümünde, depremzedelerin acılarını ve çaresizliklerini unutmamak için bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Yaşananlardan ders çıkararak, gelecekte daha sağlam adımlar atmalıyız. Bu süreçte en önemli şey, dayanışma v...