Ana içeriğe atla

Yaşlı Kadın ve Betül'ün İyilik Masalı

 

Yaşlı Kadın ve Betül'ün İyilik Masalı

Betül, küçük ve sevimli bir köyde yaşayan 10 yaşında bir kızmış. Her sabah okula giderken, yolunun üzerinde bahçeli bir evde yaşayan yaşlı bir kadın görürmüş. Bu yaşlı teyzenin gözleri görmezmiş. Betül, onu her gördüğünde selam verir, teyze de Betül'e gülümsermiş. Betül, teyzeyi yakın zamanda kaybettiği babaannesine benzetirmiş.

Bir gün yine okula giderken, Betül yaşlı teyzenin önünden geçerken selam vermiş. Teyze, elinde tuttuğu cımbızla Betül'den kirpiğini çekmesini istemiş. Betül teyzeye yardım etmek istemiş ama onun canını acıtacağı düşüncesiyle korkmuş. O an aklına bir bahane bulması gerektiğini düşünmüş ve “Teyzeciğim ben okula geç kaldım, dönüşte bakarım,” diyerek oradan uzaklaşmış. Teyze, Betül'ün bu kaçışından canı yanmış ama “Tamam kızım, sen okuluna geç kalma, seni bekleyeceğim,” demiş.



Okula gidince Betül'ün içi rahat etmemiş. Teyzenin kimsesi olmadığını ve ona güvendiğini biliyormuş. Bu düşünce Betül'ü huzursuz etmiş ve okul dönüşünde yolu değiştirmiş. Eve gidip üzerini değiştirip tekrar teyzenin yanına gitmiş. “Teyzeciğim geciktiğim için üzgünüm. Ama neden kirpiğini çekmemi istiyorsun?” diye sormuş. Yaşlı teyze gülümsemiş, “Güzel kızım, kirpiklerin uzun olduğu için gözlerime batıyor ve bazen çok acıtıyor. Tek başıma çekemiyorum. Yoldan geçenlerden rica ediyorum, korkma kızım, elimdeki cımbızla kirpiğimi çek, merak etme canım acımaz,” demiş.

Betül, teyzeye yardım etmeye karar vermiş ve cımbızla gözüne batan kirpiği çekmiş. Yaşlı teyze gülümsemiş, “Aferin kızım, artık daha iyiyim. Dün geceden beri uyutmadı beni. Allah senden razı olsun,” demiş. Betül, teyzeyi gülerken görünce içi sevinçle dolmuş. Kendi kendine, “Acaba ben de yaşlanınca bu teyze gibi olur muyum?” diye düşünmüş.

Ertesi gün, Betül yaşadıklarını ve teyzeyi okuldaki arkadaşlarına anlatmış. “Arkadaşlar, her gün okula giderken yaşlı bir teyzenin yanından geçiyorum. Gözü görmüyor ve yalnız. Birlikte her gün yanına gidip bir ihtiyacı olup olmadığını sormaya ne dersiniz?” demiş. Arkadaşları bu duruma severek yardım etmeyi kabul etmişler ve, “Çünkü yaşlı bir insana yardım etmek çok kutsal bir davranıştır,” demişler.

Sonuç
Bu hikaye, yardımlaşmanın ve iyiliğin önemini vurgular. Başkalarına yardım etmek, hem bize hem de karşı tarafa mutluluk getirir. İyilik yapmak, insanın içindeki en güzel duyguları ortaya çıkarır.
17.02.2025
Mesime Elif Ünalmış
"İyilik, karanlık bir dünyada aydınlık bir yol açar."
Sorular
1. Betül neden yaşlı teyzenin yardım isteğine hemen cevap veremedi?
2. Yaşlı teyze neden Betül'den kirpiğini çekmesini istedi?
3. Betül, teyzeye yardım ettikten sonra nasıl hissetti?
4. Betül, yaşadıklarını kime anlattı?
5. Bu hikayeden nasıl bir mesaj çıkarılabilir?

Cevaplar
1. Betül, teyzenin canını acıtacağını düşündüğü için korktu ve bir bahane buldu.
2. Teyzenin uzun kirpikleri gözlerine batıyordu ve bu yüzden Betül'den yardım istedi.
3. Betül, teyzenin yüzündeki gülümsemeyi görünce mutlu ve huzurlu hissetti.
4. Ertesi gün, yaşadıklarını okuldaki arkadaşlarına anlattı.
5. Hikaye, yardımlaşmanın ve iyiliğin önemini vurgular. İyilik yapmak, hem yapanı hem de alıcıyı mutlu eder.
Not: Lütfen sayfama abone olmayı unutmayın. ✍️👍 Ve paylaş.

 HUZUR SOKAĞI

 https://gezensozcukler.blogspot.com/2025/02/huzur-sokagi.html



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YARDIMLAŞMA

               YARDIMLAŞMA ⭐ Tayfun, diğer arkadaşlarıyla teneffüse çıkmış, okul bahçesinde oynuyordu. Etrafında durmaksızın koşturan çocuklara bakıyordu. Tayfun, sakin bir çocuk olduğundan genelde bir köşede oturup arkadaşlarını izliyordu. Tayfun, peşinde koşturan sınıf arkadaşının düştüğünü görünce yerinden fırlayarak yardıma koştu. Gökhan fena düşmüştü ve acı içinde kıvranıyordu. Hemen ardından nöbetçi öğretmen yetişti ve Gökhan'ın yardımına koştu. Öğretmen ambulansı çağırarak Gökhan'ın hastaneye gitmesini sağladı. Ambulansın gelmesini beklerken, komşulardan biri olan Tayfun'un annesi, Gökhan'a ve öğretmenlere yardımcı olmak için geldi. Tayfun, arkadaşı için çok üzülmüştü. O günden sonra, müdür bey çocukların kolektif oyunlar oynamaları için belli kurallar çerçevesinde güzel oyunlar oynamalarını teşvik edecek konuşmalar yaptı. Koşturmadan da güzel oyunlar oynayabileceklerini hatırlattı. Bu olay, Tayfun'un arkadaşlarına daha çok yardım etmeye ba...

KAVRAMSAL ÖYKÜLER

🌼  Sevgi🌼 Dilek, henüz 1. sınıfa gidiyordu. Sapsarı saçları ve mavi gözleriyle çok sevimliydi. Dilek, okulun açılmasıyla yeni arkadaşlar edinmiş ve okuluna iyice alışmaya başlamıştı. Yeni şeyler öğrenmek onu heyecanlandırıyordu. Okulu çok seviyordu ve arkadaşlarını da çok değerli buluyordu. Ancak en çok arkadaşı Semra'yı seviyordu. Semra'nın babası öğretmen olduğu için başka bir okula tayin olmuştu ve Semra'dan ayrılmak zorunda kaldı. Dilek bu duruma çok üzülmüştü. Ancak annesi durumu kabul etmesi için Dilek'i karşısına alarak durumu izah etti. Annesi, Dilek'in dilediği zaman Semra'yı arayabileceğini söyledi. Dilek bunun üzerine çok sevindi. O günden sonra bütün dikkatini okula vererek yeni şeyler öğrenmeye devam etti. Aradan geçen zaman içinde arkadaşlarını aramayı da ihmal etmedi. Dilek, yeni arkadaşlar edinmeye ve sınıfında daha aktif olmaya devam etti. Semra'yla da sık sık telefonla konuşarak bağlarını koparmadı. Okulda öğrendiği yeni bilgileri ve ya...

Hatay Depreminin İkinci Yıldönümü: Yıkımın ve Umudun İzleri

  Hatay'da depremin üzerinden iki yıl geçti. Ancak, bu doğal afetin açtığı yaralar hala sarılmayı bekliyor. Depremzedeler, yaşadıkları acıları ve çaresizlikleri unutamıyor. Onların hikayeleri, bizlere dayanışmanın ve insanlığın önemini hatırlatıyor. Depremde evlerini, sevdiklerini kaybeden insanlar, yeni bir hayat kurma çabası içinde. Bu zorlu süreçte, birbirlerine destek olarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. Her şeye rağmen umutlarını yitirmeyen depremzedeler, yarınlara daha güçlü bakma arzusu taşıyor. Depremin getirdiği yıkımın ardından, hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışan bu insanların sesine kulak vermek ve onların yaşadığı zorlukları anlamak, hepimiz için bir sorumluluk. Bir daha bu acıların yaşanmaması için, toplum olarak bilinçli ve duyarlı olmalıyız. Bu yıldönümünde, depremzedelerin acılarını ve çaresizliklerini unutmamak için bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Yaşananlardan ders çıkararak, gelecekte daha sağlam adımlar atmalıyız. Bu süreçte en önemli şey, dayanışma v...